Alınan kararlar, AB’nin askeri kapasitesini güçlendirmeyi ve savunma sanayisini desteklemeyi amaçlıyor. Bu kapsamda, toplam 150 milyar avroluk AB kredileri sağlanacak ve savunma harcamalarının, AB’nin borç kurallarından muaf tutulmasına yönelik özel bir düzenleme getirilecek.
Savunma sektörüne yönelik yatırımların hızlandırılması amacıyla yalnızca önümüzdeki dört yıl içinde toplam 800 milyar avronun seferber edilmesi öngörülüyor. AB liderleri, artan küresel tehditler ve özellikle Rusya-Ukrayna savaşı göz önüne alındığında, Avrupa’nın kendi güvenliğini sağlama konusunda daha bağımsız bir konuma gelmesi gerektiğini vurguluyor.
Avrupa'nın Güvenlik Stratejisinde Yeni Dönem
Zirvede alınan kararlar, Avrupa'nın savunma politikalarında yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor. NATO ile iş birliğini sürdürmekle birlikte, AB’nin kendi askeri kapasitesini artırmaya yönelik attığı bu adım, transatlantik ilişkilerde de yeni dengeler yaratabilir.
Önümüzdeki süreçte, AB ülkelerinin savunma sanayilerine daha fazla yatırım yapması, ortak askeri projelerin hızlandırılması ve stratejik özerkliğin artırılması hedefleniyor. AB liderleri, kıtanın güvenliğinin yalnızca dış müttefiklere bağımlı olmaması gerektiğini vurgulayarak, Avrupa’nın savunma alanında daha güçlü bir aktör olmasının önemine dikkat çekiyor.
Şansölye Scholz'un Zirvedeki Vedası
Bu zirve, Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un büyük ihtimalle katıldığı son düzenli AB toplantısı oldu. Basın toplantısında kısa bir “Elveda” sözüyle AB sahnesine veda eden Scholz, zirve süresince Avrupa siyasetinde edindiği deneyimleri değerlendirdi.
Görev süresi boyunca birçok krizle mücadele ettiğini belirten Scholz, özellikle Ukrayna’ya verilen destek ve enerji krizinin aşılması gibi konuları en büyük başarıları arasında gösterdi. Almanya’da yeni hükümetin kurulmasıyla birlikte, Federal Şansölye olarak Scholz’un yerini büyük olasılıkla Friedrich Merz alacak.
