Scholz, Kasım ayında Brezilya’da düzenlenecek COP30 İklim Zirvesi öncesinde 40’tan fazla ülkenin temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, iklim dostu teknolojiler için küresel pazarın hızla büyüdüğünü vurguladı. ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesini derin bir pişmanlıkla karşıladığını ifade eden Scholz, iklim değişikliğinin ve ülkenin küresel emisyonlardaki tarihi sorumluluğunun yok sayılamayacağını söyledi.
ABD’nin İklim Politikalarından Geri Çekilmesi Küresel Endişe Yaratıyor
ABD Başkanı Donald Trump’ın Paris Anlaşması’ndan tekrar çekilme kararı ve fosil yakıt üretimini artırma politikaları, küresel iklim çabalarında ciddi bir gerileme riski doğuruyor. Çevre örgütleri ve uzmanlar, ABD’nin bu adımının küresel iklim müzakerelerinde büyük bir boşluk yaratacağını ve diğer ülkeleri de benzer politikalar izlemeye teşvik edebileceğini belirtiyor.
Salı günü yayınlanan OECD ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı raporuna göre, hızlandırılmış iklim politikalarının küresel GSYİH’yi 2040’a kadar yüzde 0,2, 2050’ye kadar ise yüzde 3 artırabileceği öngörülüyor. Raporda, belirsiz politikaların ekonomik istikrarı tehdit ederek 2030 yılına kadar GSYİH’yi yüzde 0,75 oranında azaltabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, iklim değişikliğine karşı etkili politikaların üretkenliği ve inovasyonu artırarak ekonomik büyümeyi destekleyebileceğini vurguluyor.
Avrupa, ABD’siz İlerlemeye Hazır
Almanya’nın görevden ayrılan Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Avrupa’nın yeşil ekonomiye geçişi hızlandıracağını ve Latin Amerika ile Afrika gibi bölgelerle iş birliğini güçlendireceğini belirtti. Avrupa’nın iklim mücadelesine devam edeceğini vurgulayan Baerbock, ABD gibi ülkeler bu sürecin dışında kalmayı seçerse bunun kendi kararları olacağını ifade etti. Greenpeace Almanya ve Germanwatch gibi çevre örgütleri de iklim eyleminde birlik olunması gerektiğini ve büyük ekonomiler sürecin dışında kalsa bile mücadelenin devam edeceğini vurguladı.
BM: Yenilenebilir Enerjiye Geçiş Ekonomik ve Çevresel Bir Kazanç
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımların ekonomik büyümeyi teşvik ettiğini, istihdam yarattığını, enerji maliyetlerini düşürdüğünü ve hava kirliliğini azalttığını belirtti. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, 2024 yılında yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımlar, fosil yakıtlara yapılan yatırımlardan neredeyse iki kat fazla oldu ve toplam harcamalar yaklaşık iki trilyon dolara ulaştı. Guterres, iklim eyleminin ekonomik büyüme için büyük fırsatlar yarattığını ve gelecekte lider olmak isteyen ülkelerin bu dönüşümü hızlandırması gerektiğini söyledi.
COP30 öncesinde ülkeler, 2035’e kadar emisyon azaltım hedeflerini içeren yeni planlarını sunmak zorunda. Ancak şu ana kadar yalnızca birkaç ülke bu süreci tamamladı. Uzmanlara göre, iklim eylemlerinin hızlanması için gelişmekte olan ülkelere daha fazla finansman sağlanması ve hükümetlerin net sıfır hedefleri doğrultusunda daha kararlı adımlar atması gerekiyor.