Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, Brüksel’de düzenlenen AB Zirve Toplantısı’nda yaptığı açıklamada, silah yatırımlarının finansmanı amacıyla Avrupa’nın ortak borçlanma politikasını kesin bir dille reddetti. Salı gecesi basına verdiği demeçte, bu yaklaşımın kendisine uygun olmadığını ve bu stratejinin izlenmeyeceğini açıkça belirtti. Scholz, temel hedefin her üye ülkenin kendi ekonomik koşulları ve güvenlik öncelikleri doğrultusunda daha fazla esneklik sağlayarak hareket edebilmesi olduğunu vurguladı.
Özellikle Rusya gibi potansiyel tehdit unsurlarına karşı daha hazırlıklı olunabilmesi için, AB ülkelerinin devlet borçları ve bütçe açıkları konusunda belirli üst sınırların devreye sokulması gerekmektedir. Bu yaklaşım, ülkelerin savunma yatırımlarını ve stratejik planlamalarını kendi önceliklerine göre belirleyerek, ulusal güvenliklerini güçlendirme imkânı tanıyacak. Scholz’un bu tutumu, ortak borçlanmanın aksine, münferit ülkelerin çıkarlarını ön planda tutan esnek finansman modellerinin uygulanmasının önemine işaret ediyor.
Scholz ayrıca, bu değişikliğin AB içindeki uyum ve dayanışık hareket tarzını zayıflatabileceğini belirterek, üye ülkelerin kendi stratejik önceliklerine daha fazla yönelmesi gerektiğini vurguladı. Bu yaklaşım, gelecekteki güvenlik için kritik.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, gayri resmi zirvenin ardından yaptığı açıklamada, “Yeni İstikrar ve Büyüme Paktı’nın sunduğu tüm fırsatları değerlendirmeye hazırım ve savunma harcamalarının önemli ölçüde artmasını sağlamak için bu alanları eksiksiz kullanacağım” ifadelerini kullandı. Von der Leyen’in sözleri, AB’nin savunma bütçesinde planlanan ek yatırımların yaklaşık 500 milyar Euro tutarında olacağını öngören beklentilerle destekleniyor.
Bu kapsamda, üye ülkelerin savunma ve güvenlik alanındaki koordinasyonunu artırması ve modernizasyon çalışmalarına hız kazandırması hedefleniyor. Öte yandan, son zamanlarda pek çok ülke Eurobond ve benzeri ortak AB finansman araçlarına açık olduklarını gösterirken, Almanya, Hollanda ve Avusturya gibi bazı ülkeler bu yaklaşımları reddediyor. Zirvede ayrıca, Avrupa Yatırım Bankası’nın (EIB)’nin silahlanma projelerine daha güçlü katılım göstermesi tartışma konusu oldu. Bu açıklamalar, AB’nin uzun vadeli stratejik planlamalarında daha bağımsız bir duruş sergileyeceğinin sinyallerini veriyor. Üye ülkeler, finansman konusunda farklı görüşler olsa da ortak dayanışmanın önemine dikkat çekiliyor. Bu adımlar, AB’nin stratejik geleceğini tamamen güvence altına alıyor.