Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Duisburg’da bulunan Thyssenkrupp çelik fabrikasını ziyaret ederek, çelik sektörünün geleceğine dair umut verici açıklamalarda bulundu. Ziyaret sırasında, fabrikada kullanılan ileri teknolojiler ve modern üretim yöntemleri, sektördeki yenilikçi dönüşümün altını çizdi. Scholz, Avrupa ve Almanya’da çelik üretiminin, teknolojik gelişmeler ve küresel piyasa dinamikleri doğrultusunda 100 yıl sonra da devam edeceğini belirtti. Bu ifadesiyle, çeliğin ekonomik büyüme, altyapı yatırımları ve uluslararası rekabet açısından ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

Başbakan, sürdürülebilir üretim teknikleri ve inovatif çözümlerle desteklenen bu gelişmenin, bölgesel sanayinin güçlenmesine katkı sağlayacağını ifade etti. Ayrıca, modern sanayi politikaları ve teknolojik atılımların, çelik sektörünü geleceğe taşıyacak temel unsurlar arasında yer alacağını sözlerine ekledi. Scholz’un açıklamaları, ülke ekonomisinin dayanıklılığı ve uzun vadeli stratejiler açısından önemli bir mesaj niteliği taşıyor. Ziyaretin ardından açıklamalarda Scholz, üretimdeki teknolojik yeniliklerin, çevre dostu uygulamaların ve sürdürülebilir stratejilerin, sanayinin geleceğini güçlendireceğini ifade etti. Bu stratejik adım, ülke ekonomisine yeni bir soluk getiriyor.

Suudi Arabistan ve Almanya yeşil hidrojen için anlaştı Suudi Arabistan ve Almanya yeşil hidrojen için anlaştı

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Duisburg’daki Thyssenkrupp çelik fabrikasını ziyaretinin ardından, çelik üretiminin kârlı olabilmesi için Avrupa çapında iş birliği yapılması gerektiğini vurguladı. Scholz, Avrupa Birliği içindeki çelik üreticilerinin, yeşil dönüşüm süreci ve artan rekabet gibi zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirtti. Bu bağlamda, Avrupa düzeyinde bir çelik zirvesi düzenlenmesi önerisini yineleyerek, sektörün iklim dostu üretim süreçlerine yönelmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

 Hükümetin bu dönüşümü milyarlarca Euro ile desteklediğini dile getiren Scholz, sürecin sonlandırılmasının Almanya’daki çelik işçilerinin çıkarlarına zarar vereceğini ekledi. Otomotiv endüstrisi ve diğer büyük müşterilerin gelecekte, çeliğin karbonsuz üretimini talep edeceklerini belirten başbakan, “Çelik satın alanlar, sürdürülebilir yeşil çelik üretimi bekleyecek” sözünü kullandı. Ayrıca, Çin’e atıfta bulunan Scholz, dampingli ürünlere karşı Avrupalıların ortak hareket etmesi gerektiğini hatırlattı.

AB’nin uygulayabileceği ortak gümrük politikaları gibi stratejilerin, bu zorluklarla mücadelede etkili olacağını sözlerine ekledi. Scholz’un açıklamaları, sanayide çevreci dönüşüm ve rekabet gücünün korunması adına önemli bir sinyal niteliğinde olarak değerlendiriliyor. Scholz’un bu stratejik yaklaşımı, Avrupa’nın küresel piyasada rekabet gücünü koruyabilmesi ve yerel üretimi güçlendirmesi için kritik önem taşımaktadır. Yeşil dönüşüm projeleri, çevre koruması ile ekonomik büyüme hedeflerini birleştiriyor ve tüm paydaşların ortak hareket etmesini zorunlu kılıyor. Bu vizyon, endüstrinin sürdürülebilir geleceğini belirleyecek. Böylece, sektörde çevreci dönüşüm ve ekonomik istikrar kesinlikle desteklenir.