Siyaset Bilimci Martin Florack, kabine yapılanmasının parti içinde çeşitli soru işaretlerine yol açtığını belirterek, Merz’in “yüksek riskli bir karar” aldığını ifade etti.
ZDF Sabah Dergisi’nde konuşan Florack, CDU içerisinde bazı huzursuzlukların baş gösterdiğine dikkat çekti. Partinin önemli bölgesel teşkilatlarının ve ideolojik kanatlarının yeterince temsil edilmediğini belirten uzman, özellikle Hristiyan Demokrat İşçi Sendikası’nın (CDA) bu nedenle tepkili olduğunu söyledi. Florack’a göre, parti içinde beklenmeyen isimlerin öne çıkarılması, deneyimsiz ya da ikinci planda görülen adaylara görev verilmesi, siyasi açıdan önemli riskler barındırıyor.
Deneyim Eksikliği ve Yönetim Zafiyeti Endişesi
Yeni kabinedeki bazı isimlerin hükümet deneyiminden yoksun olması da dikkat çeken bir diğer unsur. Florack, bu durumu değerlendirirken, “Evet, bakanlık görevine getirilen isimlerde belirgin bir hükümet tecrübesi eksikliği var. İlginç olan, bu durumun kabineye liderlik edecek kişi için de geçerli olması,” diyerek hem Merz’in hem de ekibinin bu anlamda benzer bir zemin üzerinde durduğunu ifade etti.
Ancak Florack, bu eksikliğin mutlak bir dezavantaj olmadığını savunuyor. Bakanlıklarda görev yapacak deneyimli bürokratlar ve parlamenter devlet sekreterlerinin varlığının, bu açığı bir ölçüde kapatabileceğine dikkat çekiyor. Ayrıca, yönetim tecrübesinin tek başına başarılı bir hükümetin garantisi olmadığını, Olaf Scholz’un başında bulunduğu mevcut koalisyonun da bu durumu açıkça gösterdiğini belirtiyor.
Doğu Almanya Temsili Yetersiz Kaldı
Yeni kabinede coğrafi temsil açısından da tartışmalar yaşanıyor. Özellikle Doğu Almanya kökenli siyasetçilerin sayısının sınırlı olması eleştiri konusu. Kabinedeki tek Doğu Alman kökenli isim, Ekonomi Bakanı olarak atanan Katherina Reiche oldu. Bu durum, CDU/CSU’nun bölgesel çeşitliliği yansıtmakta yeterince başarılı olamadığı eleştirilerini beraberinde getirdi.
Florack, konuya ilişkin değerlendirmesinde, kamuoyunun kabine üyelerinin kökeni ya da yüzleri üzerinden siyasi sonuçlar çıkarmasının yanıltıcı olabileceğini dile getiriyor. "Bir kabine masasında kimlerin oturduğu, o partinin eyalet seçimlerinde ne ölçüde başarılı olacağını ya da bölgesel etkisini doğrudan belirlemez," diyen Florack, hükümet başarısının daha derin siyasi dinamiklere dayandığını vurguluyor.
