TOPLUMUN KİMYASI SÜSPANSİYON MU? EMÜLSİYON MU?
Fen Bilimleri; fizik, kimya ve biyoloji diye kollara ayrılır. İçlerinde sadece biyoloji canlılar ile uğraşır. Fizik madde ve enerji arasındaki ilişkileri inceler. Kimyanın konusu ise maddedir. Maddenin içyapısı ve içindeki köklü değişimleri inceler. Öğrencilerime kimyanın çalıştığı alanını daha iyi anlatabilmek ve akıllarında kalıcı olması için şöyle örnek verirdim. Sınıfınıza dışarıdan güzel bir kız öğrenci geldi. Uzun boylu, sarışın, yeşil gözlü, lepiska saçlı. Sınıftaki herkes, yüzündeki tebessüm ve enerjiyle havaya girer bazen de gerçek mi diye merakla sorarlardı. Hemen onların yüzündeki tebessümü ve enerjiyi yok edecek cümlemi eklerdim. Ama bu kız öğrenci ağzını açıp konuştuğunda, çok kaba ve saygısız konuştuğunu, sesinin çirkinliğini ve kimseyle geçinemediğini bu yüzden kendi okulundan atılıp buraya geldiğini söylerdim. Bir uğultu ve gürültüyle, olmaz hocam biz ne yapalım güzelliği. Hem güzel, hem iyi olmasını tercih ederiz derlerdi. Tam bu noktada kızın dış görünüşünün fiziki, iç karakterinin de kimyasal bir özellik olduğunu söylerdim.
Maddenin bulunduğu ortam koşulları, onları ayırt edici özelliklerini tanımamızı da sağlar. Bir maddeyi diğer maddeden ayıran hem fiziksel, hem de kimyasal yönden özellikleri vardır. Örneğin, maddenin fiziksel yönden ayırt edici özellikleri renk, koku, sertlik yumuşaklık, pürüzlü veya kayganlık gibi özelliklerdir. Kimyasal ayırt edici özellikler ise maddede İletkenlik, çözünürlük, yoğunluk, erime noktası, kaynama noktası ve donma noktası gibi özelliklerdir. Tabi ki maddenin etkileşimleri ve değişimleri çoğu zaman doğal ortamlarda, kimi zamanda insanlar aracılığıyla olur. Çözünürlük maddelerin ayırt edici bir özelliğidir. Çünkü her maddenin çözünürlüğü aynı değildir. Su çok iyi bir çözücüdür ama her maddeyi de çözemez. İki veya daha fazla maddenin birbiri içinde tamamen karışıp çözünmesi çözelti oluşturur. Süspansiyon ve emülsiyonlarda birer karışımdır ama tam bir çözelti değildirler.
Süspansiyon: Bir katının sıvı içerisinde çözünmeyip asılı kalmasıdır. Çocuk antibiyotikleri bu yüzden su ile çalkanarak katının her tarafına homojen bir şekilde yayılması sağlanarak kullanılır. Ama bir süre sonra içindeki katı madde dibe çöker. Her zaman çalkanarak kullanılması önerilir.
Emülsiyon: Sıvının sıvı içerinde çözünmeme halidir. Yağlı su buna örnektir. Son zamanlarda toplumumuzun kimyası da ne yazık ki çok karışık. Kimya’ya göre süspansiyon olan sorunlarımız, emülsiyon olan sorunlarımız var. Mültecilerimiz tam bir emülsiyon durumunda. Kültürümüzle uyuşmayan, gelenek ve göreneklerimizle bağdaşmayan, laiklikle sorunları olan, sosyal hayatın aidiyetini bilmeyen, demokrasiyi içselleştiremeyen, ahlaki değerlerimizi bozan mültecilerimizin toplum içinde çözünmeleri ne yazık ki çok zordur. Eğer bu durum böyle devam ederse çözünen değil, çözen olma durumu ortaya çıkabilir.
Ülkemizdeki azınlıkların da kimyasal yapısını açıklamak gerekirse, ülke mozaiğinde birçoğu çözelti (Tam çözünmüş karışım) , bazıları da süspansiyon durumunu korumaktadırlar. Süspansiyonlar her zaman çalkanarak karıştırılıp homojen haline geldiği için pek sorun da yaratmaz. Ama süspansiyon bulunan şişenin kapağı iyi kapatılmazsa dışarıdan gelen hava ve ışık etkisiyle bozulabilirler. Yani kapağı iyi kontrol etmeli, ortam sıcaklığına dikkat edilmelidir.
Ama emülsiyonlar öyle mi? Ne kadar karıştırırsan karıştır asla çözünmezler ve hep tanecikler halinde sıvı üzerinde kalırlar. Ama en güzel tarafı bunlardan kurtulmak için tam bir çözüm vardır. Basit ve mekanik yolla ayrıştırılabilirler. Nasıl su üzerindeki yağ süzülerek ayrıştırılabiliyorsa, mültecileri de aynen kararlı bir süzme (ayrıştırma yöntemi) şekliyle ayırıp, geldikleri yere gönderilebilirler. Ama bunu yapacak irade için pahalı bir süzgeç gerekmektedir.