Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin açıklamalarını ele alan yazılı bir bildiri yayımladı. Açıklamasında, Gazze’nin bugün harabeye dönmüş olduğunu vurgularken, bölgenin Batı Şeria ve Doğu Kudüs gibi Filistinlilere ait olduğunu açıkça ifade etti.
Bu toprakların gelecekte kurulacak Filistin devletinin temelini oluşturacağını belirten Baerbock, Gazze’den Filistinli sivillerin zorla yerinden edilmesinin kabul edilemez olduğu kadar uluslararası hukuka da aykırı olduğunu dile getirdi. Buna ek olarak, zorla yerinden etme girişiminin bölgedeki acıları derinleştireceğini ve yeni nefret ortamlarının oluşmasına zemin hazırlayacağını kaydetti. Bakan, müzakereyle sağlanacak iki devletli çözümün, Filistinliler ve İsraillilerin barış, güvenlik ve onur içinde yaşamalarını mümkün kılacak en etkili yöntem olduğunu belirtti. Baerbock, uluslararası toplumun da bu konuda sorumluluk alarak, adil bir barış sürecine katkıda bulunması gerektiğine inandığını belirtti. Bu açıklama, geniş uluslararası desteğe işaret ediyor.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, G7, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’in, Gazze'deki sivil nüfusun sınır dışı edilmemesi ve bölgenin kalıcı işgale uğramaması gerektiği yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, uluslararası toplumun bu konudaki net tutumunu vurguladı. Bakan, söz konusu tarafların başından beri bu prensibi benimsediğini belirterek, çözüm sürecinde Filistinlilerin de yer almasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Ona göre, kalıcı bir barış ve adalet ortamı ancak tüm tarafların dahil olduğu müzakerelerle sağlanabilir.
Baerbock, Gazze'de yaşanan yıkımın boyutlarının sarsıcı olduğunu dile getirerek, "Hepimiz Gazze’nin en kısa sürede yeniden inşa edilmesi gerektiği konusunda aynı görüşteyiz. Bu, evlerin, hastanelerin, okulların kalıntılarının ve patlamamış mühimmatın temizlenmesini kapsıyor ve büyük, uluslararası bir işbirliği gerektiriyor" dedi. Bakan, Avrupa, ABD ve bölgedeki ortak ülkelerle birlikte üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını vurguladı. Bu yaklaşım, yalnızca insani yardımların artırılmasına değil, aynı zamanda uzun vadede bölgede sürdürülebilir barışın tesisine de katkı sağlayacaktır. Uluslararası arenada desteğin artması, Gazze'nin yeniden yapılanma sürecinin hızlanması ve adil bir çözümün sağlanması açısından son derece önemli görülüyor.