Humboldt Üniversitesi’nde bir konferans salonunu işgal eden yaklaşık 90 göstericiye yönelik olarak Alman polisi, Perşembe günü 100’e yakın ayrı suçlamadan oluşan cezai soruşturma başlattı. Protesto, dört öğrencinin sınır dışı edilme girişimlerine karşı yapılırken, olaylar sırasında polisle protestocular arasında gergin anlar yaşandı.

İşgal, Protesto ve Müdahale

Çarşamba günü gerçekleşen işgal sırasında, protestocular üniversiteye ait bir konferans salonunu saatlerce kontrol altında tuttu. Berlin polisi, bu süre zarfında salonun tahrip edildiğini, memurların üzerine havai fişek ve “muhtemelen idrar” içeren sıvılar atıldığını bildirdi. Göstericilerin bazıları, anayasal düzene aykırı semboller kullanmak, ciddi kamu düzeni ihlali ve ağırlaştırılmış izinsiz giriş gibi suçlamalarla karşı karşıya.

Yaklaşık 350 polis memuru, üniversite yönetiminin çağrısı üzerine kampüse sevk edildi ve olaylar ancak bu geniş müdahalenin ardından sona erdirilebildi. 89 gösterici bina içinden çıkarılırken, yaklaşık 120 kişi de dışarıda protestoya devam etti.

Protestonun Arka Planı: Sınır Dışı Kararı ve Gazze

Eylemin doğrudan tetikleyicisi, Berlin Özgür Üniversitesi’ndeki önceki Filistin yanlısı gösterilere katıldıkları gerekçesiyle dört yabancı öğrencinin sınır dışı edilmek istenmesiydi. Söz konusu öğrencilerden ikisi İrlanda vatandaşı, biri Polonya, biri ise ABD vatandaşı. Alman polisi, bu öğrencilerin 17 Ekim 2024’te “şiddet içeren” eylemlere karıştığını öne sürse de haklarında herhangi bir mahkûmiyet kararı bulunmuyor.

Protestocular, bu sınır dışı girişimlerinin siyasi baskı olduğunu savunurken, Alman yetkililer kamu güvenliği ve hukuki düzenin ihlali gerekçesiyle işlemlerin sürdüğünü belirtti. Üç Avrupa Birliği vatandaşı için serbest dolaşım hakkı iptal edildi. Ancak İrlandalı öğrencilerden biri için mahkeme, sınır dışı kararını geçici olarak durdurdu.

Almanya’da Filistin Protestoları Neden Tartışmalı?

Almanya, tarihsel sorumluluğu nedeniyle İsrail'in var olma hakkını anayasal bir değer olan "Staatsräson" (devlet gerekçesi) olarak tanımlıyor. Bu bağlamda Filistin yanlısı protestolarda kullanılan bazı slogan ve semboller, antisemitizm tartışmalarını da beraberinde getiriyor.

Humboldt Üniversitesi yönetimi, protestocuların İsrail’in varlığını reddeden pankartlar taşıdığını ve bunun müdahaleyi zorunlu kıldığını belirtti. Protestolar sırasında bazı eylemcilerin üniversite personeline baltayla tehditte bulunduğu iddiaları da kamuoyunda endişeye neden oldu.

Polis Sendikası: “Meşru Protesto Alanı Aşıldı”

Alman Federal Mahkemesi’nden Tartışmalı Karar Alman Federal Mahkemesi’nden Tartışmalı Karar

Berlin polis sendikası, olaylara dair yaptığı açıklamada, “Polislere piroteknik ve idrarla saldıran kişi sadece meşru protesto alanını terk etmekle kalmıyor, aynı zamanda toplumsal kabul edilebilirlikten de uzaklaşıyor” ifadelerini kullandı. Alman polisi, Filistin yanlısı eylemlere yönelik zaman zaman aşırıya kaçan sert müdahaleleri nedeniyle uluslararası kamuoyunda daha önce de eleştirilerin hedefi olmuştu.

Protesto Hakkı ile Güvenlik Arasında Dengede Kırılma

Humboldt Üniversitesi’nde yaşanan olay, Almanya'da ifade özgürlüğü ile kamu düzeni arasındaki kırılgan dengeyi bir kez daha gözler önüne serdi. Filistin yanlısı öğrencilerin sınır dışı edilmesi girişimi, akademik özgürlük, göçmen hakları ve Almanya’nın İsrail politikası ekseninde daha geniş çaplı bir tartışmanın fitilini ateşledi. Açılan soruşturmaların ve hukuki süreçlerin, bu tartışmaların seyrini belirlemede kritik rol oynaması bekleniyor.