Almanya'da Deutsche Bahn ile Demiryolu ve Taşımacılık Sendikası (EVG), toplam 192.000 çalışanı kapsayan yeni bir toplu iş sözleşmesi üzerinde anlaşmaya vardı. Bu önemli adım, demiryolu ulaşımında olası grev riskini ortadan kaldırarak, sektörün istikrarını sağlamayı hedefliyor. Anlaşmaya göre, çalışan maaşlarına 2027 sonuna kadar üç aşamada toplam %6,5 oranında zam uygulanacak; ilk zam Temmuz 2024'te %2, ardından Temmuz 2025'te %2,5 ve son olarak Aralık 2027’de ek %2 şeklinde öngörülüyor.
Vardiyalı çalışanlar ise Aralık 2026’dan itibaren yıllık %2,6 oranında ek ödeme alacak; bu ödemelerin bir kısmı, iki ek izin gününe dönüştürülebilecek. Ayrıca, Nisan ayında çalışanlara 200 Euro tutarında tek seferlik ödeme yapılacak. EVG üyeleri ise üç kez 156 Euro vergi muafiyetli bonus alacak. Bu anlaşma, çalışanların yaşam standartlarını yükseltirken, iş sürekliliğini ve sektördeki barışı desteklemek adına atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Almanya Federal Meclis seçimlerinden önce, hem Deutsche Bahn hem de sendikalar, olası hükümet değişikliği öncesinde somut adımlar atmak amacıyla anlaşmaya varmayı hedefledi. Özellikle önde gelen Birlik Partileri (CDU/CSU), kamuoyu yoklamalarında, devlet demiryollarını taşımacılık ve altyapı şirketlerine ayıran reform planlarını öne sürüyor. Bu bağlamda, yeni toplu iş sözleşmesiyle demiryolu sektöründeki bir sonraki grev en erken Mart 2026’da gündeme gelebilir. Şubat 2026’da, Deutsche Bahn’ın, grev gücü yüksek olan Alman Lokomotif Sürücüleri Sendikası (GDL) ile olan sözleşmesi sona erecek.
Geçtiğimiz baharda, toplu pazarlık sürecinde GDL altı kez grev çağrısı yapmış, Mart ayında ise tüm tren seferleri 24 saat boyunca durmuştu. Taraflar, çalışan haklarını koruyarak ulaşımda sürekliliği sağlamaya yönelik bu anlaşmayla, sektörün istikrarını güvence altına almayı amaçlıyor. Bu gelişme, Almanya’nın demiryolu ulaşımında uzun vadeli istikrar ve verimliliği destekleyecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Toplu iş sözleşmesi, yolcuların güvenli seyahat etmesini ve hizmet aksaklıklarının önlenmesini sağlayacak; böylece, kamuoyu ve sektör yetkilileri, benzer grev risklerinin minimize edilmesini bekliyor.
Bu anlaşma, hem çalışanlar hem de yolcular açısından önemli faydalar sağlarken, iş dünyası ve devlet arasında uzun vadeli işbirliğinin artmasını öngörüyor. Tüm taraflar, demiryolu taşımacılığının istikrarını korumak ve grev risklerini en aza indirmek için ortak çabalar göstermeyi hedefliyor.