Bu koşullar altında, dünyanın en büyük sanayi fuarı olarak kabul edilen etkinlik, bu yıl her zamankinden daha büyük bir öneme sahip.
Sanayi Liderleri Yeniliklerini Sergiliyor
Fuar, 4.000’den fazla katılımcıya ve 150 ülkeden gelen ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor. Almanya ve diğer ülkelerden küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler), en son yeniliklerini tanıtmayı amaçlıyor. Bu yılın öne çıkan konuları arasında robotik, makine mühendisliği, güç aktarma teknolojileri ve enerji üretimi bulunuyor. Fuar organizatörü Deutsche Messe AG'nin CEO’su Jochen Köckler, mevcut ekonomik zorluklara rağmen iyimserliği teşvik etmeyi hedeflediklerini belirtiyor. Köckler, iş dünyası ve siyaset arasındaki diyaloğun güçlendirilerek yatırım güveninin artırılması gerektiğini vurguluyor.
Kanada, Ticaret Anlaşmazlıklarının Gölgesinde Ortak Ülke
Bu yıl fuarın ortak ülkesi olan Kanada, ABD ile yaşadığı ticaret anlaşmazlıkları nedeniyle öne çıkıyor. Washington yönetimi, Avrupa Birliği’ni de kapsayan yeni tarifeler getirerek Kanada mallarına yönelik ithalat vergilerini artırdı. Alman Elektrik ve Dijital Endüstri Derneği (ZVEI) CEO’su Wolfgang Weber, Kanada’nın ortak ülke olarak seçilmesinin zamanlamasının oldukça anlamlı olduğunu ifade ediyor.
Alman Makine Mühendisliği Endüstrisi Derneği (VDMA) yöneticisi Thilo Brodtmann ise Kanada ile iş birliğinin AB-Kanada serbest ticaret anlaşması (CETA) kapsamında daha da gelişmesini beklediklerini söylüyor. Brodtmann, Kanada’nın ABD ile yaşadığı ticari zorluklar nedeniyle Avrupa ile daha fazla iş birliği arayacağını düşünüyor.
Siyasi Belirsizlikler Gölgesinde Fuar
Bu yılki fuar, hem Almanya hem de Kanada’da siyasi belirsizliklerin yaşandığı bir döneme denk geliyor. Geçmiş yıllarda Angela Merkel veya Barack Obama gibi liderlerin fuara katıldığı hatırlanırken, bu yıl Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un görevden alınması ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau’nun istifası nedeniyle açılışta siyasi liderlerin eksikliği dikkat çekiyor.
Sanayi liderleri için fuarın en önemli gündem maddelerinden biri, Alman parlamentosunun altyapı yatırımları için 500 milyar avroluk özel fonu serbest bırakmaya yönelik kararı. Bu fon, sanayi sektöründe yeni sipariş dalgasını tetikleyebilir ve ekonomiye canlılık kazandırabilir.
Ekonomi ve Çevreyi Uzlaştırma Çabaları
VDMA Başkanı Brodtmann, bu fonun büyük yatırım projelerine katkı sağlayacağını ve fuarın ilk iş anlaşmalarının yapılması için uygun bir ortam sunduğunu belirtiyor. Özellikle iklim koruma yatırımları, hükümetin öncelikli gündem maddelerinden biri olarak öne çıkıyor. Yeşiller Partisi, paketin kabul edilmesi için iklim dostu yatırımlara ağırlık verilmesi şartını öne sürerken, bir sonraki hükümetin 100 milyar avroluk kısmını Almanya’nın iklim hedeflerine ulaşmak için kullanması bekleniyor.
ZVEI Şefi Weber, Almanya’nın bu yatırımlarla dünyaya ekonomik kalkınma ile çevre korumasının bir arada yürütülebileceğini göstermesi gerektiğini vurguluyor. Hannover Fuarı, sanayi sektörüne yeni bir başlangıç yapma fırsatı sunarken, aynı zamanda ekonomik büyüme ve sürdürülebilirlik arasındaki dengeyi sağlama çabalarının merkezi konumunda yer alıyor.