Yapay zekayı tanımak ve anlamak için öncelikle onun ne olduğunu ve nasıl çalıştığını bilmek gerekir. Yapay zeka; insan gibi davranışlar sergileme, sayısal mantık yürütme, hareket, konuşma ve ses algılama gibi birçok yeteneğe sahip yazılımsal ve donanımsal sistemler bütünüdür.

Yapay zekayı tek başlık altında ele almak yanlış olur. Makine öğrenimi ve derin öğrenme gibi kavramlar yapay zekayı oluşturan kapsayıcı terimlerdir. Yapay zeka kısaca, insan gibi hareket eden makineler oluşturmak için yaratılmış bir bilgisayar mühendisliği dalıdır.

Günümüzde pek çok alanda kullanılan yapay zeka son zamanlarda hem ülkede hem de dünyada tartışılmaya başlanmıştır. Kimisi yapay zekanın insan gücünü azaltacağını ve bu nedenle işsizliğe yol açacağını tahmin ederken, kimisi ise büyük fırsatlar doğuracağını öngörüyor.

*****

      İlk sorumuza gelecek olursak: Yapay zeka ülke yönetebilir mi? Yapay zeka teknolojisinin hızla ilerlediği bir dönemde bugün bir yapay zeka başkanının seçimi günümüzde şimdilik imkansız ve ütopik görünmektedir. Peki başkanlığı bir yapay zekaya emanet etmenin teknolojik olarak mümkün olabileceği noktaya kadar gerçekten ilerleyebilir miyiz? Bu sorunun cevabı teorik olarak evettir. Yapay zeka teknolojisinin hızla gelişmesiyle birlikte çok da uzak olmayan bir gelecekte yapay zekanın insanları yönettiği bir sistemin kurulması muhtemeldir. Bu varlığın önündeki en büyük soru ise biz insanlar olarak bu sisteme izin verecek miyiz? Fikir çoğunluğun desteğini alacak mı? Dünyadaki mevcut siyasi manzaranın her zamankinden daha fazla kutuplaştığını düşündüğünüzde hayal etmesi zor olabilir. Ancak gelecekte insani zayıflıkları olmayan ve programlanmış bir yapay zeka başkanını seçmeye istekli olabileceğimizi düşünebiliriz.

    Bugün herkesin konuştuğu ama kimsenin birbirini anlamadığı farklı bir süreçteyiz. Kelimelerin ve sarf edilen nefeslerin anlaşılmaya yetmediği günlerdeyiz. Duyuyoruz ama anlamıyoruz. Konuşuyor ama anlaşılamıyoruz. Herkesin konuştuğu ama kimsenin duymadığı, anlamadığı ve kabullenmediği bir çağda yaşıyoruz. İnsanları anlamak ve anlaşılmak için neyi kaybettiklerini sorarsanız bence kavrayış ve empati kurabilme yeteneğidir. İnsan en temel erdemleri olan saygı, merhamet, sevgi ve duygusallık gibi pek çok erdemi içinde barındırır. İnsanoğlu yavaş yavaş insan olma erdemini kaybediyor. Kutsal kitaplarda anlatılan düşünen ve konuşan insan modeli,  yeryüzünün en değerli varlıkları olarak anılmaktadır. Ancak bugün, düşünebilen ve konuşabilen yapay zeka robotları hayatımıza girmeye geliyor. Onları da insan ırkına dahil etmeli miyiz? Kendilerini insan olarak tanımlayan düşünen ve konuşan canlı ırklar hangi sınıfa girecek? Bazı güçler ise insan ırkının zayıflıklarını ve eksikliklerini fark ettiğinden beri bu süreçte yapay zekaya ve zeki robotlara yöneldi. Sebebi insanlar giderek daha fazla duygusal sancılar yaşıyor ve bu olaylar dünyayı kasıp kavuruyor. Aksine yapay zeka ve akıllı robotlar ise depresyondan, stresten, öfkeden ve kibirden yoksun oldukları biliniyor.  

*****

Konuşabilen ve düşünebilen yapay zeka ve robotlar, insanın yerini alabilecek düzeye geliyor, gelecek ve geldi bile. Ekonomi, sağlık ve askeri alanlarda kullanıldığı gibi siyasi alanlarda sorunları dinleyebilecek, üretim yapabilecek, yol gösterebilecek, dünya ekonomisine katkıda bulunabilecekler. Şimdi tekrar kendimize soralım. Dünyadaki tüm dilleri konuşabilen, tarihi olayları eksiksiz olarak bilip verimli bir şekilde analiz edebilen, dünyanın herhangi bir ülkesindeki bir olaydan anında haberdar olup hızlıca ekonomik önemler alabilen, ülkedeki tüm vatandaşları anlık izleyebilen ve problemlerine adil bir şekilde çözümler üretebilen bir cumhurbaşkanınız olmasını ister miydiniz?

     Vatandaşlar, ülkelerini yöneten liderlerden genel olarak adil ve tarafsız olmalarını, stratejik kararları en verimli şekilde almalarını, zeki ve bilgili olmalarını, ekonomiden anlamaları gibi karakteristik özelliklere sahip olmasını isterler. Objektif, yapıcı problem çözme yeteneğine sahip bir yapay zeka, insanların beklentilerini karşılayabilecektir. Bahsettiğimiz gibi stratejik kararlar alabilen, yazılımların ve özel bilgilerin entegrasyonu ile insanlara açıklamalar ve tavsiyeler verebilen, tarihsel verilere dayanarak gelecekteki olayları tahmin edebilen, doğal insan dilini tanıyabilen yapay zekalar günümüzde basit düzeyde de olsa işlerimizde kullanılmaktadır. Yapay zekanın ülke yönetme olgusu günümüz insanlarına çok uzak gibi gelebilir ve bir insan kadar etkili olamayabileceği düşünülebilir. Fakat hızla gelişen teknoloji ileride bir yapay zeka tarafından yönetilebileceğimiz konusunu gündeme getirmiştir. 

****

  Yapay zekayı başka bir açıdan ele alacak olursak; insanlar açık bir şekilde duygularına karşı savunmasızdır. Öte yandan yapay zeka ise önyargı, kırgınlık, öfke, dürtüsellik ve ego olmadan endişeli ve stresli durumlarda insanlar adına etkili kararlar verebilir. Yapay zeka, doğası gereği bir "düşünce" oluşturmadan önce bir sorunun tüm yönlerini tam olarak değerlendirebilir. Bu bağlamda yapay zeka, tek bir olguya dayalı olarak hızlı kararlar vermez. Ayrıca tamamen bağımsız bir yapay zeka için bireysel olarak para veya gücün önemi olmadığından robot bir başkan atamalarını yaparken sadece yetenek, bilgi ve becerilere önem verir ve mevcut gerçeklere dayanarak neyin en iyi olduğunu hesaplar. Yapay zeka başkanı 7/24 çalışarak stratejisini rasyonel kararlara dayandırabilir. Örneğin, yapay zeka bir enerji kaynağına yatırım yaptığında, yatırımının gelecekteki faydalarından doğa üzerindeki etkisine, maliyetine ve dünya ekonomisindeki trendlere kadar tüm şartlarını hiçbir insan girdisi olmadan değerlendirebilir. Tıpkı basit bir makine olan hesap makinesinin matematikten çok iyi anlayan bir insanın beynine göre çok daha kısa sürede işlem yapabildiği gibi, yapay zeka içeren bir makine de gelecekte politikadan çok iyi anlayan bir siyasetçi gibi ülkeyi yönetebilir.  Örneğin Tokyo’nun banliyösü Tama’da bir robot, belediye başkanlığına adaylığını koymuştu. Diğer rakipleri gibi sokaklara afişlerini astırıp seçim kampanyası düzenlemişti. Günümüzde bile bir yapay zekanın belediye başkanlığına aday olduğu bir seçim örneği görmemiz mümkündür.  Danimarka'da ise geçtiğimiz mayıs ayında 'Sentetik Parti' isimli bir siyasi parti kuruldu. Bu parti ile ilgili ilginç olan şey ise bir Leader Laras isimli yapay zeka tarafından yönetilmesidir. Yapay zeka teknolojileri hız kesmeden gelişmeye ve hayatımızın farklı alanlarında yer edinmeye devam ediyor. Şimdi ise  Danimarka’dan gelen hayret verici bilgiler, bu teknolojinin siyasete de girdiğini ortaya koyuyor.

     Politikacılar ve yöneticiler, yapay zekanın insanların işlerini yok edip etmeyeceğini gün geçtikçe daha fazla tartışıyor ve olası senaryolara karşı önlem almaya başladılar. Peki, yapay zeka gelecekte politikacıları ve yöneticileri işsiz bırakırsa ne olur? Şimdilik yapay zekaların ülke yönetmesi insanlara ütopik gelebilir. Fakat teknolojide yaşanan gelişmeler, gelecekte yapay zekalı robotlar tarafından yönetilebileceğimiz seçeneğini de gündeme getirmiştir.

   Bu ilginç soruyu birlikte yorumlarda tartışalım.  

Not : Yüksek lisans tezimden bir bölümdür.

EDANUR GÜNAY KİMDİR

 

Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi UluslarArası İlişkiler bölümünden mezun olduktan sonra Erzincan Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünde (yapay zeka teknolojilerinin uluslar arası ilkişler ve dünya siyasetindeki yeri) konulu tezi ile yüksek lisansını tamamlamıştır. Çok yönlü bir yazarımız ve editörümüz olan E.Günay , EÜ bölgesel kalkınma uygulama ve araştırma merkezinde görev yaptı. Bir çok seminer, konferans ve bilimsel etkinlikliklere katılımlar sağladı. Sosyal bilimler enstütüsünde çalışmalar yaptı. Stajını Sosyal Güvenlik Bakanlığında AB projelerinin uygulama alanında tamamladı.

E.Günay ERASMUS bursu kazanarak Almanya’da müşteri hizmetleri ve sekreterlik alanında çalışmalar yaptı.

4 Akademik proje çalışması yaptı. Bilkent Akademi dahil 21 kurs ve çalışmadan başarı sertifikaları aldı. Yapay zeka konusunda ayrıntılı çalışmalara imza attı. THK Amatör Pilot sertifikası almaya hak kazandı.

Eda Günay kardeşimize de Almanya’dan ve İzmir’den yayın yapan Avrupa Haberler ve Vizyon Medya Grup ailemize hoşgeldiniz diyoruz.