Bir peygamberin yakarışı ve bir evladın teslimiyeti sonrasında gelen bir bayram, Kurban Bayramı. Paylaşma ve kucaklaşmayı doruklarda yaşayabileceğimiz günler..
Sen Neyi Kurban Edeceksin?
Bir peygamberin yakarışı ve bir evladın teslimiyeti sonrasında gelen bir bayram,
Peki, Kurban Bayramı nasıl çıkmıştı ortaya?
Kurban Bayramı. Paylaşma ve kucaklaşmayı doruklarda yaşayabileceğimiz günler..
Kurban ibadeti, Hz. İbrahim ile oğlu İsmail arasında geçen bir olaydan sonra ortaya çıktı.
İbrahim a.s, Allah (C.C), eğer kendisine bir erkek evlat verirse, onu Allah için kurban edeceğini söyledi. Dileği kabul olup Hz. İsmail 7 yaşına gelince Hz. İbrahim rüyasında, oğlu Hz. İsmail’i kurban ederken görür.
Eşi Hz. Hacer’in yanına giderek “İsmail’e en iyi kıyafetini giydirmesini saçlarını taramasını çünkü onu bir dostun ziyaretine götüreceğini belirtir. Bir de bir bıçak ile ip getirmesini ister.
Hz. Hacer ip ve bıçağı sorduğunda ise belki Allah bize yolda bir koyun verir der.
Şeytan bunun üzerine hemen Hz. Hacer’in yanına gelerek Hz. İbrahim’in oğlunu kurban etmeye götüreceğini söyler. Bunun üzerine Hz.
Hacer:
-Nasıl olur? Bir baba, oğlunu kurban eder mi diye sorar.
Şeytan Allah’ın emrettiğini söyleyince,
-Eğer Allah böyle emretmişse, Ona bin can feda olsun, der.
Şeytan Hz. Hacer’i kandıramayınca, bu defa Hz. İbrahim’e gidip gördüğü rüyanın şeytani olduğunu belirtir.
Fakat Hz. İbrahim rüyasının doğru olduğunu belirtir ve dünyadaki tüm çocuklar onun çocuğu olsa bile Rabbi isterse kurban edeceğini söyler.
Şeytan, bunun üzerine Hz. İbrahim’den ümidini kesip, Hz. İsmail’in yanına gelerek babasının onu keseceğini söyler. Hz. İsmail:
-Beni niçin kesecek, der.
Şeytan:
-Baban Rabbim emretti diyor.
Hz. İsmail bunun üzerine, Eğer bunu Allah emretmişse bin canım feda olsun, der.
Fakat şeytan bir türlü susmaz bunun üzerine Hz. İsmail, babasına şeytanın onu rahatsız ettiğini ve ona taş atmasını söyler.
Taş attıktan sonra Mina’ya gelirler. Buraya geldiklerinde, Hz. İbrahim oğluna der ki:
-Oğlum, rüyada, seni boğazladığımı görüyorum. Ne dersin? (Saffat Suresi)
-Babacığım, sana ne emrediliyorsa yap, inşaallah beni sabredicilerden bulacaksın, der. Başımı vermek ama ellerinle oğlunu kurban etmek, gönlüne zor ve ağır gelebilir. Bu nedenle senden 3 isteğim var:
Önce ellerimi ve ayaklarımı sıkı bağla! Belki hançere dayanamaz, elimi, ayağımı oynatır da seni üzerim.
Beni yüzü koyun yatır ki böylece yüzümü görme. Ben de senin yüzünü görmeyeyim ki, belki ikimiz de, emri yerine getirmekte kusur ederiz.
Üçüncü olarak annem dönüşte beni göremeyince dayanamaz, onu teselli et ve iyilikte bulun.
Babası, bıçağı boğazı üzerine koyunca, Hz. İsmail güler. Hz. İbrahim nedenini sorunca
-Gördüm ki bıçakta Besmele yazıyor. Allah’ın isminin yazılı olduğu bıçak, beni nasıl keser?
Hz. İbrahim, tüm kuvveti ile bıçağı çıkarır fakat bıçağın ağzı döner ve kesmez. Kızıp, bıçağı yere çalar. Bıçak Allah’ın emriyle dile gelip kesmemesi için emir geldiğini bildirir.
Ve daha sonra Hz. İbrahim’e kurban etmesi için gökten bir koç iner ve o sırada Hz. İsmail’in bağları birden çözülüverir.
Hz. İbrahim, ömrü boyunca birçok önemli imtihandan geçti ve hepsini kazandı.
Nemrut Hz. İbrahim’i ateşe attığında canı ile,
Hz. İsmail’i kurban etmesi emredildiğinde evladı ile,
Ovaları kaplayan bütün sürülerini bağışlarken de malı ile imtihan edildi.
Bu zorlu imtihanları kazanan Hz. İbrahim, Kur'an-ı Kerim'de Necm Suresinde: “Sözünün eri İbrahim” diye övüldü.
Bu kıssadan çıkarılacak birçok hisse var elbette. Fakat bir hisse de kendimize soracağımız kurbanlar olmalı. Nasıl mı?
Herkesin imtihanı başkadır. Kimi için en değerli olan makam ve mevkii iken kimi için malı kimi için şöhreti kimi için gençliğidir. Bu bayramda maddi olarak kurban kesilirken manevi olarak da gerekseydi Allah rızası için hangi kıymetli şeyden böylesine teslimiyetle vazgeçerdik diye tefekkür etme zamanı belki de...
Sevgi, saygı ve mutluluk dolu bir Kurban bayramı olmasını dilerim.
