Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirdikleri görüşmenin hemen ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, iki ülke arasındaki mevcut ilişkilerin daha da güçlenmesine dair mesajlar verdi. Steinmeier, toplantıda işbirliği ve diyalog çağrısında bulunarak, yapıcı ortaklık vurgusunu öne çıkardı.
Görüşmede ele alınan konular, karşılıklı anlayış ve yakın diplomatik temasın önemini ortaya koydu. Toplantıda ayrıca, iki lider gelecekteki stratejik adımları, ekonomik işbirliğini ve kültürel alışverişin artmasını destekleyecek yeni yaklaşımları detaylı olarak değerlendirdi.
Orta Doğu ve çevresinde son zamanlarda yaşanan gelişmeler, bölgede hareketlilik ve belirsizliğin arttığını gösteriyor. Steinmeier, Gazze’de kararlaştırılan ateşkes, rehinelerin serbest bırakılmasında kaydedilen ilerlemeler, Lübnan’da sağlanan ateşkes ve Beşşar Esed rejiminin sona ermesi gibi önemli gelişmeleri değerlendirdi. Ayrıca, Suriye’de yeni bir başlangıç sinyalleri alındığını vurguladı.
Almanya ve Türkiye’nin bu durumlara farklı açılardan yaklaşmasına rağmen ortak bir hedefe sahip olduklarını belirten Steinmeier, bölgede kalıcı barışın yerleşmesinin her iki ülke için de en büyük çıkar olduğunu ifade etti. Ona göre, Türkiye, barışın tesisi açısından kritik bir aktör olarak öne çıkıyor. Cumhurbaşkanıyla aynı görüşte olduklarını dile getiren Steinmeier, tüm bu gerginlikler karşısında ortaya çıkan fırsatların değerlendirilmesi gerektiğini, barışçıl ve sürekli gelişmelerin sağlanması yönünde kararlı adımlar atılmasının önem taşıdığını söyledi.
Steinmeier, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşmede, İsrail ve Filistin meselesine de değinildiğini belirtti. Görüşmede, Gazze’de imzalanan ateşkesin, bölgedeki kalıcı barışa giden ilk adım olduğuna dair ortak bir kanaat oluştu. Steinmeier, bu ateşkesin, mevcut insani felaketin sona erdirilmesi ve rehinelerin serbest bırakılması açısından kritik bir başlangıç olduğunu vurguladı.
Ancak, bu adımın ötesinde, tüm aktörleri içine alan daha geniş kapsamlı bir siyasi sürecin başlatılması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, uluslararası arenada bu gelişmenin olumlu yankılar uyandıracağını ve taraflar arasında sağlam ilişkilerin tesis edileceğini dile getirdi. Her iki lider, bölgede diyalog ve işbirliğinin önemini vurgulayarak, kalıcı barışa ulaşmak için bütün paydaşların ortak çaba göstermesi gerektiğini savundu.
Bu kapsamlı süreç, bölgedeki gerginlikleri azaltarak, uzun vadeli istikrarın sağlanmasına zemin hazırlayacaktır. Steinmeier ayrıca, bölgede yaşanan çatışmaların azaltılması ve insani yardım faaliyetlerinin hız kazanması için atılan bu adımın, uluslararası toplum tarafından da desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Bu yaklaşım, tüm taraflar arasında güven inşa edici bir zemin oluşturacaktır.
