Almanya'da koalisyon görüşmeleri hız kazanıyor. Muhafazakâr Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri Friedrich Merz, Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile "kısa süre içinde" bir koalisyon anlaşmasına varmayı hedeflediklerini belirtti. Ancak, taraflar arasında özellikle savunma harcamalarının artırılması konusundaki görüş ayrılıkları müzakerelerin seyrini etkileyebilir.
CDU ve SPD Arasında Koalisyon Kesin Değil
CDU/CSU bloğu, yeni hükümeti kurmak için uygun ortaklar arayışını sürdürüyor. Bu bağlamda SPD, doğal bir seçenek olarak öne çıkıyor. Ancak koalisyonun kesinleşip kesinleşmeyeceği belirsizliğini koruyor.
DW'ye konuşan SPD'li parlamenter Dirk Wiese, mevcut siyasi dengeleri değerlendirerek, "Matematiksel olarak ülke için sorumluluk alabilecek tek koalisyon seçeneği mevcut" dedi. Wiese, CDU/CSU ile yapılacak keşif görüşmelerinin, taraflar arasında güvenin tesis edilip edilemeyeceğini anlamak açısından kritik olduğunu vurguladı. Ayrıca, ortak çıkarların belirlenerek iki tarafı bir araya getirebilecek unsurların tespit edilmesinin önemli olduğunu ifade etti.
Ancak Wiese, koalisyonun kesinleşeceğine dair herhangi bir garanti vermekten kaçınarak, "Bu sürecin nasıl şekilleneceğini kesin olarak söylemek mümkün değil" dedi. Görüşmelerin bir an önce başlaması gerektiğini belirten Wiese, güven inşa etmenin sürecin en temel unsurlarından biri olduğunu dile getirdi.
Savunma Harcamaları ve Bütçe Tartışmaları
SPD'li Wiese, hükümetin savunma harcamalarını artırmasının en makul yolunun, Almanya'da kamu borçlanmasını sınırlayan "borç freni" mekanizmasında reform yapılması olacağını söyledi. Ancak Merz ve CDU, bu değişikliğe sıcak bakmıyor.
SPD'nin müzakere sürecine açık olduğunu belirten Wiese, partinin iktidar sorumluluğunu gözeterek iç güvenlik, dış politika ve sosyal güvenlik konularını birbirine karşı kullanmayacağını vurguladı. SPD ve CDU/CSU'nun koalisyonu hayata geçirme konusunda ortak bir sorumluluğu bulunduğunu ifade eden Wiese, muhalefette kalma ihtimali yerine yapıcı müzakerelere odaklanılması gerektiğinin altını çizdi.
Koalisyon görüşmelerinin önümüzdeki günlerde yoğunlaşması beklenirken, tarafların temel politika farklılıklarını nasıl aşacağı merak konusu olmaya devam ediyor.