Almanya

Fransa’nın Bilim Programı, ABD’li Akademisyenlerin İlgisini Çekti

Fransa’nın Aix-Marseille Üniversitesi tarafından başlatılan “Bilim İçin Güvenli Alan” adlı yeni program, özellikle Trump yönetiminin bilimsel araştırmalara sağladığı devlet fonlarını azaltmasının ardından, ABD'li akademisyenler arasında büyük yankı uyandırdı.

Sağlık, queer çalışmaları, iklim değişikliği, epidemiyoloji ve tıp gibi alanlarda çalışan araştırmacılara hitap eden program, yalnızca 20 pozisyon için tam 298 başvuru aldı. Bu başvuruların 242’si kabul edilebilir olarak değerlendirildi.

Fransa'nın Akademik Yumuşak Gücü ve Berton’un Vizyonu

Aix-Marseille Üniversitesi Rektörü Eric Berton, bu süreci yalnızca bir fırsat değil, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluk olarak gördüklerini belirtti. Berton’un açıklamalarına göre, başvuru yapan 135 kişi ABD vatandaşı, 45’i ise çifte vatandaş. Gelen taleplerin büyüklüğü, bilim insanlarının yalnızca maddi kaynaklar açısından değil, aynı zamanda akademik ifade özgürlüğü ve araştırma güvenliği açısından da endişe taşıdığını gözler önüne seriyor.

Berton, benzer programları hayata geçirmek isteyen 10 Avrupa üniversitesinden teklif aldıklarını açıkladı. Ayrıca, "mülteci bilim insanı" statüsünün oluşturulmasını savunarak bu sürecin kurumsallaşmasını önerdi. Bu fikir, daha önce eski Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande tarafından da dile getirilmişti.

Avrupa’nın Akademik Güç Çekimi

Fransa'nın başını çektiği bu akademik göç politikası, Avrupa genelinde daha büyük bir stratejinin parçası. Mart ayında Almanya, Fransa ve İspanya’nın da dahil olduğu en az 13 Avrupa ülkesi, Avrupa Komisyonu’na hitaben bir mektup yayımlayarak yetenekli akademisyenleri çekmek için hızlı ve kapsamlı bir adım atılması çağrısında bulundu.

Bu kapsamda Avrupa Araştırma Konseyi (ERC), AB’ye taşınmayı seçen araştırmacılara verilen yer değiştirme bütçesini iki katına çıkarmayı planlıyor. Almanya’da ise koalisyon görüşmeleri sırasında, 1.000'e kadar bilim insanını ülkeye çekme planlarının masaya yatırıldığı öğrenildi.

Almanya'nın muhafazakâr başbakan adayı Friedrich Merz, “Amerikan hükümeti şu anda üniversitelerine kaba kuvvet uyguluyor; bu da Amerikalı akademisyenleri Avrupa’ya yöneltiyor. Bu, bizim için büyük bir fırsat,” diyerek stratejinin önemini vurguladı.

ABD ve Avrupa Arasındaki Akademik Uçurum Kapanır mı?

Trump yönetiminin araştırma fonlarında yaptığı kesintiler, ABD'nin en prestijli üniversitelerindeki (Yale, Columbia, Johns Hopkins vb.) akademisyenleri doğrudan etkiliyor. Bu durum Avrupa’nın cazibesini artırsa da, birçok uzman ABD'nin halen dünyanın en büyük bilimsel altyapısına sahip olduğunu ve bu farkın kısa vadede kapanmasının zor olduğunu düşünüyor.

Princeton Üniversitesi'nden Profesör Michael Oppenheimer, “ABD'nin mevcut bilimsel kapasitesi, önümüzdeki birkaç on yıl içinde hızla küçülmeyecek,” diyerek Avrupa’nın bilimsel bir merkez olarak tamamen ABD’nin yerini almasının zor olduğuna dikkat çekiyor.

Avrupa İçin Zihin Göçünü Yönlendirme Fırsatı

Aix-Marseille Üniversitesi'nin öncülük ettiği girişim, Avrupa’nın küresel akademik rekabette konumunu güçlendirme çabasının somut bir örneği. Bu tür programlar, sadece bilim insanlarını değil, aynı zamanda bilimsel etik, özgürlük ve uluslararası iş birliği ilkeleri üzerine kurulu yeni bir akademik düzenin ipuçlarını da barındırıyor. Avrupa'nın bu fırsatı nasıl değerlendireceği, önümüzdeki yıllarda küresel bilim haritasını şekillendirmede belirleyici olabilir.