Ekonomik ve yapısal dönüşüm süreçlerinin merkezinde yer alan bu bölge için anlaşmada bazı olumlu işaretler bulunsa da, uzmanlar ve sendikalar özellikle emeklilik politikaları ile esnek çalışma saatleri konularında endişelerini dile getiriyor.

Doğu Almanya Anlaşmada Ne Kadar Yer Buldu?

Koalisyon anlaşmasında “Doğu Almanya” ifadesi yalnızca üç kez geçiyor. Halle Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Reint Gropp, bu durumun dikkat çekici olduğunu belirtiyor. Anlaşmaya göre, Doğu Avrupa Komiserliği’nin görevine devam etmesi öngörülüyor, birleşmenin 35. yılı anılacak ve özellikle Doğu eyaletlerinde yeni veri merkezlerinin kurulması planlanıyor. Ancak Gropp’a göre bunun ötesinde Doğu Almanya’ya özgü politikaların eksikliği hissediliyor.

Gropp, “Artık Doğu Almanya'nın Batı'dan farklı olmadığı söyleniyor. Bu, normalleşme açısından olumlu bir gelişme olabilir. Ancak bölgesel eşitsizlikler hâlâ mevcut” diyerek uyarıda bulunuyor. Özellikle demografik olarak yaşlanan nüfus, Doğu’da Batı’ya kıyasla daha belirgin bir sorun olarak öne çıkıyor. Bu nedenle Gropp, emeklilik planlarının beklentilerin gerisinde kaldığını düşünüyor. Öte yandan, Almanya genelinde aşırı bürokrasi yükünün hafifletilmesi, Doğu’da ağırlıklı olarak faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmeler için büyük bir avantaj yaratabilir.

İşgücü ve Bürokrasi: Doğu’nun Zayıf Noktaları

Gropp, Doğu Almanya’daki işletmelerin en büyük iki sorununu işgücü eksikliği ve bürokratik engeller olarak tanımlıyor. “Eğer koalisyon gerçekten bürokrasiyi azaltmayı başarırsa, Doğu Almanya bundan ciddi şekilde faydalanabilir” diyor. Bu bölgedeki küçük ve orta büyüklükteki şirketlerin, karmaşık idari süreçler karşısında daha kırılgan bir yapıya sahip olduğunu vurguluyor.

Merz, Almanya’nın Sığınmacı Sayısını Düşürecek Merz, Almanya’nın Sığınmacı Sayısını Düşürecek

Esnek Çalışma Saatlerine Tepkiler Yükseliyor

Alman Sendikalar Konfederasyonu'nun (DGB) Saksonya bölge başkanı Markus Schlimbach ise koalisyon anlaşmasını “ışık ve gölge” olarak tanımlıyor. Örneğin, Doğu Almanya’daki eski köprülerin yenilenmesi için ayrılan özel fonları ve sanayi elektriği fiyatlarına ilişkin olumlu düzenlemeleri memnuniyetle karşılarken, esnek çalışma saatleri konusundaki planlara sert eleştiriler yöneltiyor.

Schlimbach, çalışma sürelerinin günlük bazdan haftalık düzeye kaydırılmasının işçileri mağdur edebileceğini savunuyor. “Bazı sektörlerde çalışanlar, on iki ya da on üç saatlik vardiyalarda çalışmaya zorlanabilir. Bu esneklik değil, doğrudan bir yük anlamına gelir,” diyen Schlimbach, özellikle perakende, lojistik ve hizmet sektörlerinde istihdam edilen çalışanların risk altında olduğuna dikkat çekiyor. Ona göre bu uygulama, hem iş sağlığı hem de işçi hakları açısından geri bir adım ve desteklenmemesi gereken bir politika.

Doğu’nun Geleceği Belirsizliklerle Örülü

Yeni koalisyonun Doğu Almanya'ya doğrudan etkileri, büyük ölçüde alınan kararların nasıl hayata geçirileceğine bağlı olacak. Altyapı yatırımları, enerji projeleri ve dijitalleşme adımları bölgenin kalkınmasına katkı sağlayabilir. Ancak sosyal politikalar, iş gücü piyasasındaki esneklik uygulamaları ve emeklilik sistemi gibi alanlarda hâlâ ciddi soru işaretleri bulunuyor. Doğu Almanya'nın geleceği, bu dengenin ne ölçüde korunacağına ve halkın taleplerinin ne kadar dikkate alınacağına bağlı olarak şekillenecek.