Avrupa'nın en büyük ekonomisi olan Almanya'da erken seçimlere iki haftadan az bir süre kalmış durumda. Aşırı sağın etkilerinin hissedildiği seçim atmosferinde, anket sonuçları, başbakanlık yarışında önde olan ana muhalefet partisi CDU/CSU'nun adayı Friedrich Merz'in iddiasını öne çıkarıyor. Mevcut şansölye Olaf Scholz, televizyon münazarasında Merz ile karşı karşıya gelerek tartışmalara sahne oldu.
Ülke genelinde yaklaşık 59 milyon seçmen, önümüzdeki iki hafta içerisinde 630 sandalyeden oluşan yeni parlamento için oy kullanacak. Anketler, Merz'in önümüzdeki şansölye olma ihtimalini işaret etse de, koalisyon hükümetinin hangi partilerden oluşturulacağı sorusu hâlâ yanıt bekliyor. Bu belirsizlik, siyasi arenada önemli tartışmalara yol açarken, aşırı sağ AfD'nin yükselişi de endişeleri artırıyor.
Uzmanlara göre, özellikle göç ve ekonomik konularda süren tartışmalar, seçmen davranışını belirleyecek. Mevcut hükümet performansı ve alternatif vaatler, seçim atmosferinde önemli rol oynuyor. Bu gelişmeler, siyasi dengelerin yeniden şekillenmesine işaret ediyor; sonuç veriyor. Sonuç olarak, bu seçimler Almanya'nın geleceğini kesinlikle belirleyecek ve ülke politikasında şüphesiz önemli değişimlere yol açacaktır.
Almanya'da yaklaşan seçimlerde, mevcut başbakan Scholz'un yanı sıra muhalefetin adayı Friedrich Merz, Yeşiller'den Başbakan Yardımcısı Robert Habeck ve aşırı sağ AfD’nin kuruluşundan bu yana ilk başbakan adayı Alice Weidel yarışıyor. Seçim sisteminde, vatandaşlar adaylara değil, partilere oy veriyor; en çok oy alan partinin adayı parlamentoda yapılan oylamayla başbakan seçiliyor.
Bild gazetesinin son anketine göre, eğer seçmenler doğrudan adaylara oy verseydi, yüzde 24 oranıyla Merz öne çıkarken, yüzde 20'lik destekle Weidel dikkat çekiyordu. Diğer partiler, neo-Nazi söylemlerle ilişkilendirilen AfD ile koalisyona girmeyi reddediyor. Bu nedenle en olası hükümetin CDU/CSU ve SPD arasında kurulacak “büyük koalisyon” (GroKo) olacağı öngörülüyor. Ülke, 1949’dan bu yana dört kez GroKo yönetimi yaşamış, üçü Angela Merkel döneminde gerçekleşmişti.
Ancak, Merz yönetiminde Hristiyan Birlik partilerinin sağa kayması, merkez sol SPD ile uzlaşmayı zorlaştırıyor; Merz, seçim sonrası sürecin kolay olmayacağını dile getiriyor. Seçim sonuçları, Almanya'nın siyasi geleceğinde önemli bir dönüşüm yaratabilir; koalisyon müzakereleri, ülkenin istikrarını ve yönünü belirleyecek. Süreç kesinlikle kritik.
