Ancak ekonomistler, Avrupa’nın en büyük ekonomisinin kalıcı bir toparlanma sağlayabilmesi için yalnızca kamu harcamalarının yeterli olmayacağını, yapısal reformlara da ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.
Ekonomik Rekabet Gücünü Geri Kazanma Hedefi
Koalisyon görüşmeleri yürüten merkez sağ CDU/CSU ve merkez sol SPD, Almanya’nın sanayi sektörünü küresel rekabet gücüne kavuşturmayı amaçlıyor. Parti programlarında, elektrik vergilerinin düşürülmesi ve şebeke kullanım ücretlerinin yarıya indirilmesi gibi teşvikler öne çıkıyor. Bu adımlar, enerji yoğun sektörler başta olmak üzere sanayiye nefes aldırmayı hedefliyor.
Almanya’nın etkili iş dünyası temsilcilerinden BDI, söz konusu planları olumlu karşıladı. Özellikle çelik ve kimya gibi yüksek enerji tüketen sektörler ile Alman ekonomisinin temelini oluşturan KOBİ’ler için bu adımların büyük bir rahatlama sağlayacağı ifade ediliyor.
Vergi ve Bürokrasi Yükü Hafifletilecek
Hükümet, işletmelere yönelik vergi oranlarını düşürmeyi ve Almanya’nın karmaşık bürokratik yapısının maliyetini %25 oranında azaltmayı hedefliyor. Bu reformlar, yatırım ortamını iyileştirerek ekonomik büyümeyi teşvik etmeyi amaçlıyor.
Ayrıca savunma harcamalarında önemli bir artış öngörülüyor. Ülkenin altyapısını modernize etmek için planlanan 500 milyar avroluk yatırım paketi ise inşaat ve mühendislik sektörlerinde büyük bir canlanmaya yol açabilir.
Uzun Vadeli Riskler ve Eleştiriler
Ancak söz konusu reformlar, bazı eleştirileri de beraberinde getiriyor. Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) gazetesi, emeklilik yaşının artırılmamasının gelecek nesiller için ağır bir mali yük oluşturacağını belirtti. FAZ, önümüzdeki 15 yıl içinde genç kuşakların emeklilik fonlarını finanse etmek için 500 milyar avro daha fazla ödemek zorunda kalacağını öngörüyor.
Handelsblatt gazetesi ise reformları, 2000’lerde yürürlüğe giren ve sosyal yardımları kısıtlayan tartışmalı Hartz IV reformlarının bir dönüşü olarak yorumladı.
Ekonomik Büyüme Beklentileri
Alman hükümeti, 2025 yılı için %0,3’lük bir büyüme öngörüyor. Bu oran, son iki yıldır süregelen durgunluğa kıyasla bir iyileşme olarak değerlendirilse de yeterli görülmüyor. Uzmanlar, Almanya’nın üçüncü yıl üst üste ekonomik durgunluktan çıkıp çıkamayacağından hâlâ emin değil.
Ekonomik analiz enstitüsü DIW’ye göre, 500 milyar avroluk altyapı yatırımı 2026’da GSYİH’yi %1, 2027’den itibaren ise yıllık %2’den fazla artırabilir. Ancak Bundesbank Başkanı Joachim Nagel, yalnızca borçlanmaya dayalı büyümenin Almanya’nın ekonomik zorluklarını aşmaya yetmeyeceği konusunda uyarıyor.
Bu çerçevede, Merz liderliğindeki hükümetin ekonomi politikalarının etkileri yakından izlenecek. Büyük yatırımların Almanya’yı yeniden büyüme rotasına sokup sokamayacağı önümüzdeki yıllarda netleşecek.