Ancak Yeşiller Partisi, teklif edilen reformlara destek vermekte tereddüt ediyor.
Merz ve CDU, muhtemel koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile birlikte, geçtiğimiz hafta Almanya’nın “borç frenini” kaldırma planlarını açıkladı. 2009 yılında anayasal bir düzenleme olarak getirilen borç freni, hükümetin yeni borçlanma kapasitesini sıkı bir şekilde sınırlandırıyor. Geçmişte ekonomik krizler sırasında maliyetleri artıran bu düzenleme, Covid-19 salgını döneminde geçici olarak askıya alınmıştı. Ancak 2024’te reform tartışmaları, ülkenin üç partili iktidar koalisyonunun çökmesine yol açtı.
CDU ve SPD’nin yeni önerisine göre, Almanya’nın Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın (GSYİH) %1’ini aşan savunma harcamaları borç freni kapsamında değerlendirilmeyecek. Mevcut sistemde, yapısal bütçe açığı GSYİH’nin %0,35’i ile sınırlandırılmış durumda. Ayrıca, öneri kapsamında Almanya'nın altyapısına yatırım yapmak için 500 milyar avroluk bir fon kurulması ve 16 federal eyaletin borçlanma kurallarının gevşetilmesi planlanıyor.
Yeşiller Borç Freni Reformuna Karşı Çıkıyor
Borç freni reformunu uzun süredir destekleyen Yeşiller Partisi, mevcut teklifin Almanya’nın temiz enerji dönüşümüne yönelik yatırımları göz ardı ettiğini savunarak öneriye karşı çıkıyor. Parti, savunma harcamalarını genişleten ancak iklim politikalarına yönelik ek fon sağlamayan bu değişikliğin yetersiz olduğunu belirtiyor.
Yeşiller, hükümetin mevcut bütçesinden daha fazla pay alarak savunma tanımını genişleten kendi yasa tasarılarını sundu. Ancak CDU ve SPD, Yeşiller’i ikna etmek için önerilerini revize etmeye çalışıyor.
Merz Yeşilleri İkna Etmeye Çalışıyor
Perşembe günü Merz ve SPD, Yeşiller Partisi’ni yatıştırmak amacıyla özel fonlardan 50 milyar avroyu İklim Dönüşüm Fonu’na aktarmayı teklif etti. Bu fon, Almanya’nın enerji politikaları ve çevresel dönüşüm projelerini finanse eden çok yıllık bir bütçe olarak kullanılıyor. Ayrıca, savunma harcamalarının kapsamının genişletileceğini belirten Merz, sivil savunma ve istihbarat harcamalarının da bu bütçeye dahil edileceğini açıkladı.
Ancak Yeşiller, yapılan değişiklikleri yetersiz buluyor. Parti parlamento grubu lideri Katharina Dröge, teklifin sadece fonları bir hesaptan diğerine aktarmaya dayandığını ve ek bütçe sağlanmadığını öne sürdü. Yeşiller, toplanan fonların CDU ve SPD’nin seçim vaatlerine harcanmasından endişe ediyor ve teklifin içerisine "ek" kelimesinin eklenmesini talep ediyor.
Merz ve SPD, borç freni reformu için parlamentoda Yeşiller'in desteğine büyük ölçüde bağımlı. Anayasada değişiklik gerektiren bu düzenlemenin geçmesi için Bundestag’da üçte iki çoğunluğun sağlanması gerekiyor. Bu durum, CDU ve SPD’nin Yeşiller Partisi’ni yanına çekmesini zorunlu kılıyor.
Alternatif Destek Zor Görünüyor
25 Mart’ta toplanacak olan Bundestag’ın yeni yapısı, Yeşiller’in desteği olmadan Merz’in öneriyi ilerletebilmesi için Almanya için Alternatif (AfD) ve Sol Parti’den oy almasını gerektiriyor. Ancak her iki parti de borç freni reformuna kesin şekilde karşı çıkıyor ve sürecin durdurulması için Almanya Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu.
Uzmanlar borç freni reformuna genel olarak destek verse de, mevcut önerilerin eksiklikleri tartışılıyor. CDU ve SPD’nin planlarını hazırlayan üç ekonomistten biri olan Jens Südekum, teklifin daha sağlam olması için Yeşiller’in talep ettiği “ek” kelimesinin eklenmesi gerektiğini belirtti. Südekum, bu reformun yalnızca askeriye ve altyapı harcamalarına yönlendirileceğinden emin olunması gerektiğini vurguladı.
Alman Ekonomi Uzmanları Konseyi üyesi Veronika Grimm de önerilere ilişkin çekincelerini dile getirdi. Grimm, Bundestag bütçe komitesine yazdığı açık mektupta, borç freni reformunun mevcut haliyle istenen sonuçları doğurmayabileceğini ve olumsuz etkilerin olumlu etkileri gölgeleyebileceğini belirtti.
Sürecin Gecikmesi Küresel Konuma Etki Edebilir
Yeşiller Partisi ile müzakereler sürerken, Merz sürecin gecikmesinin Almanya’nın küresel konumunu zayıflatabileceğini ifade ediyor. “Biz beş yıldır ekonomik durgunluk içindeyiz. ABD ile ticaret savaşlarına ve jeopolitik gerilimlere giriyoruz. Donald Trump, kaybedenlerle pazarlık yapmıyor. Ekonomik gücümüzü korumamız gerekiyor,” diyen Südekum, reformun önemine dikkat çekti.
Merz, borç freni reformunu “kıtadaki özgürlüğümüz ve barışımız için hayati” olarak tanımlarken, Yeşiller’in yasa tasarısına destek vermeye yönelik net bir işaret göstermemesi siyasi belirsizliği artırıyor. 18 Mart’ta oylanması beklenen teklif için Yeşiller ile görüşmelerin devam etmesi gerekiyor.
Ayrıca, yasa tasarısı yalnızca Bundestag’dan değil, Almanya’nın 16 eyaletini temsil eden Bundesrat’tan da geçmek zorunda. CDU, SPD ve Yeşiller’in desteğinin yetmeyeceği bu süreçte, reformun başarılı olabilmesi için en az bir partinin daha desteği gerekecek.