DOĞA VE İNSANLIK
İnsanlığın başladığı dönemden bu döneme kadar doğada bir sürü kriz ve gelişmeler olmuştur bu durumlar insanlığın yansımasıdır.
İlk çağlarda insanlar doğaya uyum sağlamak ve yaşamlarını sürdürebilmek için doğayı gözlemlemişlerdir,doğa bu dönemde insanlara hükmetmiştir.
İnsanların doğadaki gelişimi ve önemli buluşları çağlara ayrılmıştır;
PALEOLİTİK ÇAĞ (KABA TAŞ ÇAĞI) : Bu çağda insanlar avcılık ve toplayıcılıkla uğraşmış,kaya sığınakları ve mağaralarda hayatlarını sürdürmüş,salgın hastalıklar ve beslenme ihtiyacını giderebilmek için göçebe yaşamı tercih etmişlerdir.
MEZOLİTİK ÇAĞ (YONTMA TAŞ ÇAĞI) : Göçebe yaşam tarzını terk edip,sulak alanlarda yaşamaya başlamışlardır bu dönemin sonunda tarım önemli hale gelmiştir.
NEOLİTİK ÇAĞ (YENİ TAŞ ÇAĞI) : Yerleşik yaşam iyice yaygınlaşmış,tarım,zanaatkarlık ve hayvancılıkla uğraşmışlar,farklı ekonomik faaliyetlerde bulunmuşlardır.
KALKOLİTİK ÇAĞ (MADEN ÇAĞI) : Tarımsal faaliyet ve hayvancılık gelişmiş,kentler kurulmuştur.
Avcılık ve toplayıcılıkda yaşamlarını sürdüren insanlar bir devrimin kapılarını açıp tarım devrimini meydana çıkarmıştır.İnsanlar yerleşik yaşama geçip, tarım yapmaya başladıkları zaman doğayla daha içli dışlı olup hayatlarını daha rahat geçirmenin yollarını bulmuşlardır.
Tarım aletlerinin bulunması ,insan nufüsunun hızla artması,teknolojinin insan hayatına girmesiyle yeni gereksinimler getirmiş sanayi devrimi ortaya çıkmıştır.
Sanayi devriminde bireyselliğin aza inip kitlesel üretimin başlaması,buharın buluşu,sanayi ve insan hayatını kolaylaştıracak insan gücünü aza indirecek makinaların ortaya çıkması doğadaki delgelerin bozulmasının ilk nedenlerindendir.
İnsanlığın biliçsizce su,hava ve toprağımızı kullanması tabiatımızın dengelerini bozmaktadır.
Teknolojinin doğaya hem iyi yönde hem kötü yönde etkileri oluyor bu etkilerden bahsedecek olursak;
1)SU KİRLİLİĞİ
-Temizlik için kullanılan deterjanlar, ilaç fabrikalarından çıkan atıklar, kağıt fabrikalarından çıkan atıklar, gübreler, tarım ilaçları, fabrika atıkları, deniz taşıtlarından çıkan kimyasallar, katranlar, mazotlar, gereksiz su kullanımı, denizlere çöplerin atılması, aşırı avlanma.
2)HAVA KİRLİLİĞİ
-Sanayi tesislerinden çıkan gazlar, araçlardan çıkan gazlar, bacalardan çıkan gazlar, sera gazları, volkanik patlamalar, orman yangınları, parfüm kullanımının artması, sigara kullanımının yaygınlaşması.
3)TOPRAK KİRLİLİĞİ
-Kullanılan deterjan ürünleri, kimyasal gürbe kullanımı, tarım ilaçları, asitler, kireç, amonyak, maden işlemesinde oluşan atıklar, asit yağmurları.
4)RADYOAKTİF KİRLENME
-Nükleer enerji, nükleer silah üreten fabrikalar, radyoaktif kirliliğe neden olur. Radyoaktif kirlilik hava,su,toprak ve ormanlara zarar verir.
Bunlar haricinde iki önemli unsur daha bulunmaktadır ''Nufüs Artışı'' ve ''Eğitimsizlik'' . Nüfusun hızla artması sonucu ormanlarımızın yerleşim yerlerine,sanayiye,fabrika alanlarına açılması ekosistemi çok derinden etkiliyor bu durumları önlememiz için eğitim çok değerli bir yapıdadır ne kadar biliçlenirsek doğamız ve insanlık için o kadar iyi bir sonuç doğuracaktır.
TEKNOLOJİNİN İYİ YÖNDE ETKİLERİ;
Teknolojinin doğurduğu atıkları tekrar teknoloji sayesinde doğaya kazandırabiliriz veya zararı en aza indirebiliriz. Ambalajlamadaki atıkların geri dönüştürülmesi, fabrika bacalarına takılan filtrelerin ve denizlere takılan filtlelerin zararı en aza indirmesi, orman yangınlarının kısa sürede tespit edilip müdahale başlanması.
Geri dönüşüm teknolojinin yaygınlaşmasıyla çevreyi korumaya yönelik bulunan bir sistemdir, ekosistemdeki doğal kaynaklar sınırlı olduğundan geri dönüşümün önemi gittikçe artmaktadır.Geri dönüşüm 4 aşamadan oluşmaktadır bunlar; atıkların toplanması,atıkların ayrıştırılması,atıkların sınıflandırılması,atıkların temizlenmesidir.
GERİ DÖNÜŞÜMÜN DOĞAMIZA YARARLARI
-Doğal kaynakları korur,Doğal kaynakların kullanımı azalır,Çevre kirliliği azalır,Atık miktarı azalır,Enerji tasarrufunu sağlar.
Doğamızı daha sürdürebilir kılmak ve gelecek nesillerimize aktarmak için TEMA VAKFI gibi kurumların düzenlediği projelere katılıp hem yeteneğimizi geliştirip hemde doğamıza katkıda bulunabiliriz.
Nida ÖZTAN