Almanya'da Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu, yaptığı açıklamada “Sağcı nefrete karşı birleşelim” çağrısında bulundu. 23 Şubat seçimleri yaklaşırken, aşırı sağcı ve göçmen karşıtı AfD’nin etkisinin arttığına dikkat çekildi. AfD’nin göçmenleri ülkeden göndermeyi hedefleyen politikalarına karşı ülke genelinde protestolar düzenleniyor.
Göçmen toplulukları ve demokratik kitle örgütleri, AfD’nin yanı sıra muhafazakâr sağ parti CDU’ya da tepki gösteriyor. CDU’nun AfD ile olası iş birlikleri ve sertleşen göç politikaları, toplumsal gerilimi artırıyor. Halk, demokrasi ve çoğulculuğu savunarak aşırı sağa karşı dayanışma içinde hareket etmeye çağrılıyor.
Son dönemde Almanya’nın birçok kentinde binlerce kişinin katıldığı protestolar, toplumsal duyarlılığın arttığını gösteriyor. Göçmenler ve insan hakları savunucuları, ayrımcı söylem ve politikalara karşı güçlü bir duruş sergilemeye devam ediyor.
Almanya'da Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu, yaptığı açıklamada “Sağcı nefrete karşı birlik olalım” çağrısında bulundu. Toplumu dayanışmaya davet eden federasyon, ayrımcılık ve aşırı sağcı söylemlere karşı ortak mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu, yaptığı açıklamada göçmenler ve mülteciler üzerinden yayılan ırkçı nefret söylemlerine dikkat çekti. Açıklamada, özellikle CDU lideri Friedrich Merz’in son haftalarda AfD’den çok da farklı bir tutum sergilemediği vurgulandı. Seçim sürecinin dışlanma, ırkçılık ve korku atmosferiyle şekillendiğine dikkat çekilirken, ülkede yaşanan saldırılarla göçmen karşıtlığının nasıl körüklendiği anlatıldı.
Son dönemde artan saldırılar ve Aschaffenburg’daki alçakça saldırı örnek gösterilerek, bu tür olayların Birlik partileri, SPD, Yeşiller, FDP ve AfD tarafından daha sert yasalar, sınır dışı uygulamaları ve "suçlu göçmenler" tartışmalarını gündeme getirmek için kullanıldığı belirtildi.
Açıklamada, Federal Meclis’te kabul edilen ve AfD’nin oylarıyla geçen göçmen karşıtı önergeye de değinilerek, bunun şaşırtıcı olmadığı ifade edildi. Aynı zamanda, ülkedeki sosyal politika, sağlık, eğitim ve yoksulluk gibi temel meselelerin bu tür tartışmalar nedeniyle gölgede kaldığı vurgulandı. Toplumun kutuplaştırılmasına karşı dayanışma çağrısı yapılırken, demokratik değerlerin korunmasının önemine dikkat çekildi.
Açıklamada, "Bir kez daha ortaya çıktı ki, sadece AfD'ye karşı mücadele etmek yeterli değil. Göçmen kökenli ya da kökensiz fark etmez, hepimiz ırkçılığı ve toplumsal bölünmeyi teşvik eden her türlü politikaya karşı bir araya gelmeliyiz. Eşitlik ve dayanışma temelinde bir toplum inşa etmek için sokaklarda, işyerlerinde ve okullarda birlikte
