ABD nükleer silahlarının hâlâ Almanya'da konuşlandırılmış olması ve Donald Trump’ın Avrupa’nın savunmasına yönelik tehditleri, Almanya'yı güvenlik politikalarını yeniden değerlendirmeye yöneltiyor. Bu bağlamda, Fransa ile olası bir iş birliği konusu giderek daha fazla gündeme geliyor.
ABD Nükleer Silahları Almanya’da Konuşlu
Almanya, Soğuk Savaş'tan bu yana ABD’nin nükleer caydırıcılığına güveniyor. Renanya-Palatina eyaletindeki Büchel Hava Üssü'nde yaklaşık 20 ABD nükleer silahı bulunuyor. Ancak bu silahların kullanımı yalnızca ABD başkanının yetkisinde. NATO’nun "nükleer paylaşım" stratejisi kapsamında, Alman hava kuvvetleri kriz anlarında bu silahları taşımak için gerekli altyapıyı sağlıyor.
Fakat Donald Trump’ın başkanlığı döneminde Avrupa’ya olan desteğin sorgulanması ve ABD’nin savunma taahhütlerinin belirsizleşmesi, Almanya'da bu bağımlılığı sorgulayan seslerin artmasına neden oldu.
Almanya ve Fransa Arasındaki Nükleer İş Birliği Olasılığı
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa’nın bağımsız bir nükleer caydırıcılık sistemine sahip olması gerektiğini savunarak Almanya’yı bu konuda diyaloğa davet etti. Ancak Almanya, uzun süre bu teklife mesafeli yaklaştı. Son dönemde CDU lideri Friedrich Merz’in bu diyaloğa açık olduğunu belirtmesiyle birlikte Almanya’nın tutumu değişmeye başladı.
Merz, Almanya’nın kendi nükleer silahlarını geliştirmesini kesin bir dille reddetse de, Fransa ve İngiltere ile Avrupa güvenliği konusunda iş birliği yapmaya hazır olduğunu ifade etti. Almanya'nın, İki Artı Dört Antlaşması ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması (NPT) gereği kendi nükleer silahlarına sahip olması zaten mümkün değil. Ancak Fransa ile stratejik iş birliği, Avrupa’nın güvenlik mimarisi açısından yeni bir adım olabilir.
Almanya Kamuoyundaki Değişim
Nükleer silahlar konusundaki kamuoyu görüşleri de zamanla değişiyor. Mart ayında yapılan anketler, Almanların yaklaşık %30-38’inin ülkenin nükleer silahlara sahip olmasını desteklediğini gösterdi. Bu oran, geçmiş yıllara göre bir artışa işaret etse de, nükleer silahların geniş çapta destek gördüğünü söylemek mümkün değil.
Bununla birlikte, Wall Street Journal’ın bir analizine göre, Almanya'nın teknik olarak nükleer silah geliştirme kapasitesine sahip olduğu belirtiliyor. Ancak ülkenin uluslararası taahhütleri ve politik tercihleri, bu yönde bir adım atmasını engelliyor.
Fransa ve İngiltere'nin Rolü
Avrupa'da yalnızca Fransa ve İngiltere’nin kendi nükleer silahları bulunuyor. İngiltere’nin nükleer kuvvetleri ABD ile sıkı bir iş birliği içinde ve NATO’nun ortak kullanımına açık. Fransa ise nükleer gücünü bağımsız olarak kullanma konusunda ısrarcı. Bu farklı yaklaşımlar, Almanya’nın Fransa ile daha yakın bir savunma iş birliği geliştirmesini daha olası kılıyor.
Fransa’nın denizaltılardan ve Rafale savaş uçaklarından fırlatılabilen 290 nükleer savaş başlığı bulunuyor. Paris yönetimi, bu silahların yalnızca Fransa’nın değil, tüm Avrupa’nın güvenliğini sağladığını savunuyor.
Güvenlik uzmanları, ABD'nin yakın vadede Avrupa’dan nükleer silahlarını çekmesini beklemese de, Almanya’nın güvenlik stratejisini gözden geçirmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle Trump gibi liderlerin tekrar ABD başkanlığına gelme olasılığı, Avrupa’nın kendi güvenlik mekanizmalarını güçlendirmesi gerekliliğini gündeme getiriyor.
Almanya ve Fransa’nın nasıl bir iş birliği geliştireceği ve bu sürecin Avrupa’nın güvenlik mimarisine nasıl yansıyacağı, önümüzdeki dönemde önemli bir tartışma konusu olmaya devam edecek.