Bu çarpıcı tablo, Hemşirelik İşverenleri Derneği tarafından paylaşılan verilerle netlik kazandı. Dernek Genel Müdürü Isabell Halletz, “Artan bakım ihtiyacına rağmen birçok bakım tesisi kapanıyor. Bu, bizim için çok ciddi bir endişe kaynağı” diyerek durumu özetliyor.
Kriz Her Türlü Tesisi Etkiliyor
Kapanan tesisler arasında aile işletmeleri, kiliseye bağlı sosyal hizmet merkezleri ve özel sektörün büyük oyuncuları bulunuyor. Dernek Başkanı Thomas Greiner, zaten 2023 yılı boyunca 800'den fazla tesisin iflas ettiğini belirtmişti. Yeni veriler, bu düşüşün hızlanarak devam ettiğini ortaya koyuyor.
Nedenler: Geç Ödemeler ve Yetersiz Reformlar
Bu kriz ortamının temel nedenleri arasında sağlık sigorta fonlarının geç ödemeleri ön plana çıkıyor. Halletz’e göre, sağlık sigortası şirketleri tarafından hizmetlerin karşılığı aylarca ödenmeyebiliyor, bu da tesisleri büyük bir finansal açmaza sürüklüyor. Bazı bakım evlerinin alacakları altı ila yedi haneli rakamlara ulaşıyor.
Ayrıca, ihtiyaç sahiplerinin katkı paylarını üstlenen sosyal yardım ofislerinin ödemeleri de ciddi gecikmelere uğruyor. Halletz bu durumu, “Bakım şirketleri, sağlık sisteminin bankası gibi suistimal ediliyor” sözleriyle eleştiriyor.
Reformlar Yetersiz Kaldı
Sağlık Bakanı Karl Lauterbach, bakım sistemi için 2024 yılında reform sözü vermişti. Ancak hükümetin iç çekişmeleri ve trafik ışığı koalisyonunun dağılmasının ardından bu reformlar hayata geçirilemedi. Bu da sektördeki sorunların daha da derinleşmesine neden oldu.
Almanya’da yaşlı nüfusun hızla artması ve bakım ihtiyacının katlanarak büyümesi karşısında, çözüm bulunamayan bu kriz hem bakım alan bireyleri hem de bakım personelini doğrudan etkiliyor. Mevcut gidişat durdurulamazsa, sistemin çökme tehlikesi daha da büyüyebilir.