2024 yılında medya mensuplarına yönelik saldırıların sayısı 89'a ulaşarak, bir önceki yılın iki katını aştı. Bu, ülkenin ifade özgürlüğü açısından güçlü bir konumda bulunmasına rağmen gazetecilik ortamında artan riskleri gözler önüne seriyor.

Berlin, saldırıların merkezi haline geldi

Rapora göre saldırıların büyük kısmı Almanya’nın başkenti Berlin’de yaşandı. 49 saldırının burada gerçekleştiği belirtilirken, bu olayların özellikle İsrail-Gazze çatışmasıyla ilgili protestolarda yoğunlaştığı bildirildi. Bu gösterilerde 38 gazeteci fiziksel şiddete maruz kaldı. RSF, söz konusu eylemlerde medya mensuplarının “tanınır hale geldiği” için özellikle hedef alındığını belirtiyor.

Bild gazetesi muhabiri İman Sefati ve JFDA'dan foto muhabiri Yalçın Aşkın, sadece 2024 yılı içinde 29 kez tehdit, hakaret ve fiziksel şiddete maruz kaldıklarını ifade etti. Her saldırının polise bildirildiği belirtilirken, çoğu olayın protestolar sırasında yaşandığı vurgulandı.

Saldırılar sadece fiziksel değil

Raporda dikkat çeken bir diğer unsur da gazetecilere yönelik editoryal baskılar ve otosansür eğilimi. Özellikle İsrail-Hamas savaşı gibi hassas konularda çalışan muhabirlerin, hem dışarıdan gelen tehditlerle hem de kurum içi kısıtlamalarla karşılaştıkları ifade edildi. RSF, bu baskıların medya özgürlüğü açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.

Aşırı sağcı gösterilerde de şiddet var

Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin düzenlediği etkinliklerde de gazeteciler saldırıya uğruyor. 2024 yılı boyunca bu tür etkinliklerde 21 şiddet vakası raporlandı. Saksonya’da görev yapan muhabir Kili Weber, yıl içinde altı defa saldırıya uğradığını ve bu saldırılarda üzerine sigara ve kahve fincanı atıldığını söyledi.

ABD, Alman İhracatının Lokomotifi Olmayı Sürdürüyor ABD, Alman İhracatının Lokomotifi Olmayı Sürdürüyor

RSF: Gerçek sayı daha yüksek olabilir

Rapor, belgelenen 89 vakaya ek olarak yaklaşık 120 olayın doğrulanamadığını ve birçok saldırının hiç rapor edilmediğini belirtiyor. Bu da gerçek sayının çok daha yüksek olabileceği anlamına geliyor.

Her şeye rağmen Almanya, 2024 Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke arasında 10. sırada yer alıyor. Ancak RSF, bu konumun korunabilmesi için acil adımlar atılması gerektiğini vurguluyor. Artan fiziksel saldırılar, tehditler ve otosansür ortamı, gazeteciliğin özgür ve güvenli bir şekilde icra edilmesini giderek zorlaştırıyor.

Bu gelişmeler, Almanya gibi demokratik değerleri yüksek bir ülkede medya çalışanlarının korunması ve desteklenmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.