Almanya’da ana muhalefet partisi CDU/CSU, göç politikalarının sıkılaştırılmasını öngören bir önerge sundu. Bu önerge, ülkedeki koruma arayanlar da dahil olmak üzere, geçerli giriş belgesi olmayan kişilerin Almanya’ya alınmamasını kapsıyor. Tartışmalı önerge, aşırı sağcı ve göçmen karşıtı AfD partisinin desteğiyle parlamentoda kabul edildi. Böylece Almanya’da göç politikaları daha katı bir hale gelirken, CDU/CSU ve AfD arasındaki bu iş birliği siyasette geniş yankı uyandırdı. Önergenin kabulü, insan hakları savunucuları ve muhalif partiler tarafından sert şekilde eleştirildi.

Almanya Federal Meclisi'nde yapılan oylamada, CDU/CSU tarafından sunulan ve göç politikalarını sertleştirmeyi hedefleyen önerge, 345’e karşı 348 oyla kabul edildi. Oylamada 10 milletvekili çekimser kaldı. Önergeye 187 CDU/CSU, 75 AfD, 80 FDP ve 6 bağımsız milletvekili destek verirken, CDU’lu Antje Tillmann partisinin tutumuna karşı çıkarak "Hayır" oyu veren tek isim oldu. Ayrıca 8 CDU milletvekili oylamaya katılmadı.

AfD’nin desteğiyle geçen beş maddelik önerge, özellikle sığınmacıların sınırda geri çevrilmesi, sınır kontrollerinin sıkılaştırılması ve sınır dışı edilmesi gereken kişilerin gözaltına alınması gibi sert tedbirler içeriyor. Ancak, önerge yasal olarak bağlayıcı değil. Karara diğer partilerden sert tepkiler gelirken, Almanya’daki kiliseler de yayımladıkları ortak bir mektupla düzenlemeyi eleştirdi. AB değerleri ve hukuku ile çeliştiği belirtilen önergenin kabul edilmesinin ardından AfD milletvekilleri Meclis’te kutlama yaptı.

Öte yandan, CDU/CSU’nun güvenlik makamlarına daha geniş yetkiler tanınmasını öngören ayrı bir önergesi ise Meclis tarafından reddedildi. Bu gelişme, Almanya’daki göç politikaları konusundaki siyasi ayrışmayı daha da belirgin hale getirdi.

Almanya Federal Meclisi’nde soykırımda ölenler anıldı Almanya Federal Meclisi’nde soykırımda ölenler anıldı

CDU/CSU’nun AfD’nin açık desteğiyle sunduğu göç politikalarını sertleştiren önergenin Federal Meclis’ten geçmesi, Almanya’da büyük yankı uyandırdı. Spiegel dergisi konuyla ilgili analizinde “Bugün Almanya’da siyaset değişti” başlığını atarken, SPD’nin başbakan adayı Olaf Scholz kararı “affedilemez bir hata” olarak nitelendirdi. Scholz, oylamanın hem Parlamento hem de Almanya için olumsuz bir sinyal verdiğini belirterek, “Bugün yaşananları kabullenmek için zamana ihtiyacım var” ifadelerini kullandı. Oylamanın Almanya için tarihi bir an olduğunu vurguladı.

SPD Meclis Grup Başkanı Rolf Mützenich de kararı “demokrasi hafızasına ve ülke tarihine kazınacak bir gelişme” olarak tanımlarken, partisinin Parlamento grubunun büyük bir öfke içinde olduğunu dile getirdi. Yeşiller Meclis Grubu Eş Başkanı Katharina Dröge ise yapılan oylamanın Federal Meclis için bir dönüm noktası olduğunu vurgulayarak, “Bu karar sadece parlamentomuz için değil, demokrasimiz için de kara bir gün” dedi. Kararın ardından Almanya’da göç politikalarına ilişkin tartışmalar alevlenirken, CDU/CSU’nun aşırı sağcı AfD ile iş birliği yapması geniş çapta tepki topladı.