Bu, partinin Thüringen'den sonra aşırılıkçı grup olarak tanımlanan ikinci eyalet örgütü olmuş oldu.

BfV, partinin bölgesel birliğinin, görevlilerinin ve seçilmiş yetkililerinin çeşitli beyanlarını Müslüman karşıtı, Yahudi karşıtı ve ırkçı olarak değerlendirdiğini belirtti. Bu durum, 2021'den beri Saksonya-Anhalt AfD'sinin aşırı sağcı bir yapıda olduğu şüphesini uyandırmıştı.

Almanya'nın Rusya'nın Komşularına Olan İhracatında Dikkat Çekici Yükseliş Almanya'nın Rusya'nın Komşularına Olan İhracatında Dikkat Çekici Yükseliş

BfV Başkanı Jochen Hollmann, örgütün insan onuruna, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne aykırı olduğunu gösteren geniş bir veri topladıklarını ifade etti. Hollmann ayrıca, örgütün koronavirüs pandemisi sürecinde istihbarat servisi araçlarını kullanarak sistematik bir radikalleşme sergilediğini vurguladı.

Bu sınıflandırma, AfD içindeki aşırılık yanlıları hakkında istihbarat toplama konusunda BfV'nin tüm kısıtlamalarını kaldırdı. Aynı zamanda gizli ajanların ve telefon dinlemelerinin kullanım eşiğini de düşürdü.

Saksonya-Anhalt AfD'nin, "homojen bir etnokültürel ulusal nüfus" oluşturmayı ve diğerleri üzerinde ırk veya din temelli dışlayıcı bir politika benimsemeyi amaçladığı belirtildi. Partinin mevcut parlamenter demokrasiyi ortadan kaldırmayı hedeflediği de vurgulandı.

Eyalet milletvekilleri, AfD'nin demokrasiye olan tehdidi ve devletin bu tehdidi tespit etme ve önleme kapasitesine sahip olması gerekliliği konusunda endişelerini dile getirdi.

Öte yandan, 2013'te kurulan AfD, avro karşıtı bir parti olarak başlamış, ardından göçmen karşıtı bir yapıya bürünmüş ve daha sonra koronavirüs pandemisi döneminde komplo teorilerini yayarak dikkat çekmişti. Liderleri ise sık sık Nazi dilini kullanmış, Yahudi karşıtı ifadelerde bulunmuş ve Nazi geçmişini önemsizleştirmişlerdi.

AfD, özellikle doğu Almanya'da güçlü destek bulurken, son zamanlarda Batı Almanya'da da oy kazanmış ve ülke genelinde üçüncü büyük parti konumuna gelmişti.