Bu karar, UniCredit’in Almanya’nın ikinci büyük bankasını devralma yolundaki önemli engellerden birini daha aşması anlamına geliyor. Ancak Berlin yönetimi, bu hamleyi hâlâ bir “düşmanca devralma” olarak nitelendiriyor.
Yüzde 30 Eşiğinin Hemen Altında
UniCredit şu anda Commerzbank’ın yüzde 9,5’ine sahip ve finansal türev araçlarıyla bu oranı yaklaşık yüzde 28’e kadar artırma hazırlığında. Kartel Ofisi, yüzde 30’luk eşiğin altında kalındığı sürece bu satın alımın piyasa rekabeti açısından bir tehdit oluşturmadığını belirtti. Eşik, Almanya’da bir şirketin başka bir firmayı tamamen devralmak için halka arz teklifinde bulunmasını zorunlu kılan yasal sınır.
Kartel Ofisi Başkanı Andreas Mundt, onayın gerekçesini şöyle açıkladı: “Almanya’da faaliyet gösteren diğer büyük bankalar dikkate alındığında, bu işlem rekabeti kayda değer şekilde azaltmaz. UniCredit’in Almanya’daki kurumsal ve bireysel müşteri pazarındaki pozisyonu güçlenecek.”
Berlin: “Bankacılıkta Düşmanca Devralmalar Uygun Değil”
Federal hükümet ise UniCredit’in bu stratejisini olumlu karşılamıyor. Ekonomi Bakanlığı, kartel kararına rağmen Commerzbank’ın bağımsızlığının korunması gerektiğini vurguladı. Bir hükümet sözcüsü, düzenli basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Bankacılık sektöründe özellikle sistemik öneme sahip bankalar söz konusu olduğunda düşmanca devralmalar uygun değildir,” dedi.
Berlin, UniCredit’in hisse alım sürecinde şeffaf olmamasını ve hükümetle önceden görüşmeden ilerlemesini eleştiriyor. Hükümetin, kısmen sahibi olduğu Commerzbank üzerindeki kontrolünü kaybetmek istemediği açıkça görülüyor.
Commerzbank: Savunma Pozisyonunda
Commerzbank yönetimi de UniCredit’in hamlesine karşı kendini savunmaya geçti. Yılın başlarında, bankayı daha cazip ve rekabetçi hale getirmek amacıyla işten çıkarmalar ve yeni finansal hedefler açıklanmıştı. Bu adımlar, UniCredit gibi potansiyel alıcıların ilgisini caydırmayı hedefliyor.
Gelişme, Avrupa Bankacılığını da Etkileyebilir
Kartel Ofisi’nin ve Avrupa Merkez Bankası’nın onaylarının ardından gözler şimdi UniCredit’in stratejik hamlesine çevrildi. Banka, türev enstrümanlarını ne zaman kullanarak hissesini yüzde 29,9’a çıkaracak ve sonrasında bu hisseleri devralma yönünde nasıl bir pozisyon alacak, büyük bir merak konusu.
Gelişmeler, yalnızca iki büyük bankayı değil, aynı zamanda Avrupa bankacılık sisteminde sınır ötesi birleşmelerin geleceğini de yakından ilgilendiriyor. Özellikle Almanya gibi büyük bir pazarda, devletin müdahil olduğu bir bankanın yabancı bir rakip tarafından devralınması, finansal egemenlik tartışmalarını da yeniden alevlendirebilir.
Kısacası, kartel onayı UniCredit’in elini güçlendirirken, Berlin yönetiminin siyasi ve stratejik direnişi bu satın alımın önümüzdeki dönemde nasıl şekilleneceğini belirleyecek ana faktör olacak.